Arhavi’nin en belalı üç harflisi MNG’nin ilçe merkezine kurduğu fıskiyeyi bilmeyenler olabilir. Kendisi bu fıskiyeyi KAVAK HES karşılığında Arhavililere hediye etmişti. MNG KAVAK HES Projesini inşa etmeyi başardı, biz de fıskiyemizi aldık. Sağolsun.
Ama bununla yetinmeyeceği baştan belliydi. Şimdi de pençelerini Arhavililerin gözdesi Kamilet Vadisine daldırıyor. İmar planlarının iptali onun için bir engel değil. Kendi kuyruğunu yiyen Ouroboros gibi MNG de büyük bir iştahla kendi memleketini yiyor. Güncel fotoğraflar vadiyle vedalaşma zamanımızın geldiğini gösteriyor. Eğer harekete geçmezsek tabii.
On bir bin endemik türe, Mençuna Şelalesine, ormanlara ve Arhavililere hayat veren, güzelliğiyle büyüleyen Kamilet’in son hali içler acısı. (Kamilet Vadisindeki endemik türler için tıklayınız) Arhavililer ise yaşanılan onca ıstıraptan sonra hâlâ kayıtsız. Yalnızca Arhavililer için değil, ülke ve dünya için de önemli bir ekolojik miras Kamilet. İşin acı tarafı, göz göre göre yaşanan onca talan ve usulsüzlükten sonra bu özel bölgeyi nasıl koruyabileceğini bilen kimse de yok gibi.
MNG, Cihani Deresini tarumar eden Kavak HES Projesini faaliyete geçireli çok zaman olmadı. Yeterli su olmadığı için santral tam kapasiteyle çalışamıyor. Asgari yüzde 10 civarında olması gereken can suyu, usulsüz şekilde gösterge önünde toplanmasına karşın yüzde 4-5’lerde seyrediyor. MNG’nin Cihani’deki eserine göz atmak istersiniz belki:
Neyse ki santralın sağladığı istihdam (tıpkı vadedildiği gibi!) acımızı biraz olsun dindiriyor. Santralde çalışanların sayısı iki elin parmağını geçmiyor. Kaybettiklerimizle kıyaslanamaz ama bu da bir kazanımdır yani!
Bölgedeki diğer derelerin önemli bir kısmı akıllara zarar ıslah çalışmalarıyla talan edildi. Arhavililer dahil tüm canlılar için suya erişmek artık neredeyse imkânsız.
Kimi mahallelerde su kesintileri yaşanmaya başladı bile. Serinleyecek deniz ya da dere kalmadığından, Arhavililer yaz aylarında Kamilet’e akın ediyor. Şuralara:
Arhavililer çok şanslı. Hem yüzülen hem içilen, ara sıra rakıya karıştırılabilen sulara kaynaklık eden bir vadi herkese bahşedilmemiştir. Peki ya bu güzelliklerin hakkını veriyor muyuz? Hayır. Son yıllarda vadi yalnızca Arhavililerin değil, dışarıdan gelen pek çok ziyaretçinin de ilgi odağı haline geldi. Geçen yaz ADOKOP platform üyelerinin “Dünya Çöp Toplama Günü”nde Kamilet Deresi boyunca topladığı çöpler bu yoğun ilginin en önemli kanıtı. İşte, Kamilet’e böyle teşekkür ediyoruz:
Bebek bezleri, ıslak mendiller, plastik bardaklar, bira şişeleri ve bilumum atıkla süslediğimiz vadiyi koruyacağımızı iddia etmek abes kaçacaktır. O halde bu görev kime düşüyor? Canını dişine takıp mücadele eden, davalarla cebelleşen üç beş Arhaviliye mi? Yine mi? (“Üç beş” Arhavilinin MNG’nin Kavak HES Projesine karşı yürüttüğü mücadeleyi okumak isteyenler tıklayınız.)
Arhavi’yi Arhavi yapan deresi, vadisi, yaylası, hayvanı, insanı ve Kamiletidir… Bize bahşedilen bu cennet için harekete geçmek hepimizin boyun borcu. Aksi halde yıkımın Kamilet Vadisiyle sınırlı kalmayacağını hem önceki deneyimlerimizden hem de ülkenin dört bir yanında yaşananlardan biliyoruz. Ama Kamilet’i gözden çıkarmak da bir seçenek tabii. Dünya mirasını boş verelim, FIŞKİYE bize yeter diyorsak başka.