Kaz Dağları eteklerinde son yıllarda bir kısmı SİT alanında olmasına rağmen 2 milyondan fazla zeytin ağacının kesilerek villa ve konut imarına açıldığı ortaya çıktı. Acı tablo havadan görüntülenirken, Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı Bünyamin Nami Toka, “Bu sahillerde eskiden zeytin ağaçları içinde 2 katlı şirin evler vardı. Ama şimdi görüyoruz ki, yüzlerce villa arasında birer ikişer zeytin ağacı kaldı. Madenden geri dönüş var, yeşillendirme ve eskiye dönme imkanı oluyor.
Son dönemde gündeme sıkça gelen Kaz Dağlarının Küçükkuyu beldesi ve devamındaki ilçelerin bulunduğu bölgede, yaklaşık 2,5 milyon zeytin ağacının villa yapımı için kesildiği ortaya çıktı. Kirazlı-Balaban Bölgesinde maden sahası için kesilen 13 bin 400 ağaç için eylemler düzenleyen sözde çevrecilerin, Kaz Dağlarındaki bu katliama sessiz kalması dikkat çekti.
İHA’dan Selahattin Murathan Yıldırım’ın haberine göre; Kaz Dağlarında; Babakale’den Ayvalık’a kadar olan kıyı şeridini kapsayan bölgede ağaçların arasında yükselen villalar görenleri şaşkına çeviriyor. Zeytin ağaçlarının kesilip imar izni verildiği öne sürülen bazı bölgelerin ise SİT alanında kaldığı iddia ediliyor. Yaklaşık 2,5 milyon zeytin ağacı kesilerek inşa edilen villalar için bazı kesimlerin sessizliğini koruması ise dikkatlerden kaçmadı. Kirazlı-Balaban bölgesinde faaliyet gösteren ve 13 bin 400 ağacın kesildiği maden sahası için aylardır eylemler ve protesto gösterileri düzenleyen ve kendilerini çevre savunucusu olarak adlandıran kesimlerin, Kaz Dağlarındaki ağaç katliamına karşı henüz herhangi bir açıklama dahi yapmamış olması şaşkınlıkla karşılandı.
Suç duyuruları yapıldı
Bölgedeki bu durumun sosyal medyada hızla yayılması sonrası bazı vatandaşlar ilgili bakanlıklara suç duyurusunda bulundu. Küçükkuyu’da ‘Zeus altarı’ olarak bilinen ve Kaz Dağlarının en özel bölgelerinden birisinde bile imar olduğu, uydu görüntülerine bakılarak da ortaya çıktı.
İddialara herhangi bir yalanlama gelmedi
Gündeme bomba gibi düşen ve sosyal medyaya da hızla yayılan bu imar skandalına ise henüz bir yalanlama gelmedi. Zeytin ağaçlarının kesildiği Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu Belediyesinin 2 dönemdir belediye başkanlığını yapan CHP’li Cengiz Balkan, iddialar üzerine bir açıklama yaparak, villalara imar izninin kendisinden önceki belediye tarafından verildiğini söyledi. İddiaların ve suç duyuruların artmaya başladığı bu ortamda ise Kaz Dağlarında villalar yükselmeye devam ediyor. Buna karşı maden sahası karşıtı faaliyetleri aylardır sürdüren kesimlerin bu duruma karşı sessizliği devam ediyor.
Körfez, 30 yıldır CHP’li belediyeler tarafından yönetiliyor
Edremit Körfezi 1985 yılından beri yazlıkçı akınına uğramaya devam ediyor. O zamandan beri yapılan nazım imar planları, Edremit’te ve Çanakkale’nin ilçelerinde talep arttı. Körfez betonlaşma ile karşı karşıya kaldı. Bu kadar hızlı ve yoğun olarak gözlenen betonlaşmasının sebebi olarak ise belediyelerin vatandaşa sağladıkları imar imtiyazları olduğu belirtiliyor. 1/1000, 1/5000, 1/25000’lik nazım imar planları bölgenin gelişimine göre Bakanlıktan onay aldı. Normalde bu nazım imar planları, 25 yılda bir yapılması gerekirken, talep ve arzın yoğunlaşması sebebiyle 1/100 binlik nazım imar planına kadar gelindi. Körfeze, 30 yıldan beri CHP’li belediyelerin hakim olması ve çoğu ilçede hiç ara dönemlerinin dahi bulunmaması da göze çarpıyor.
“Kaz Dağlarını imar rantına kurban etmeyin”
Kaz Dağlarında yaşanan bu imar katliamı ile ilgili bölgeye gelerek açıklamalarda bulunan Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı Bünyamın Nami Toka, “Bu sahillerde eskiden, zeytin ağaçlarının içinde birer ikişer ev vardı. Ama şimdi görüyoruz ki; evlerin arasında zeytin ağaçları birer ikişer tane kalmışlar. Pirana balıkları, ne varsa ona hücum eder ve çok kısa sürede yok ederler. Eskiden sahilde sadece 3-5 evin olduğu bir yoldan geçerken şimdi ise Kazdağları’nın zirvelerine doğru giden ve büyük bir hücum şeklinde varlığını devam ettiren bir rant yağmasını görüyoruz. Bizim de çevrecilerimize sözümüz şudur; Ayvacık, Bayramiç, Küçükkuyu ve Edremit’e kadar giden bölgenin hepsi CHP’li belediyeler. Bu belediyelerin hepsine sözümüz şu ki; Kazdağları’nı ranta kurban etmeyin” ifadelerini kullandı.
“Maden sahasının Kaz Dağları ile uzaktan yakından alakası yok”
Kirazlı-Balaban bölgesinde açılan maden sahasının Kaz Dağları ile herhangi bir bağlantısı olmadığını vurgulayan Başkan Toka, “Kaz Dağı ile maden sahasının arasında yaklaşık 40 kilometrelik bir mesafe var. Maden sahasının Kaz Dağları ile uzaktan yakından alakası yok. Hatta bunu Çanakkale Belediyesi de kabul ediyor. Temmuz ayı faaliyetleri ile ilgili bültenlerinde de ‘Biz Çanakkalelileri Kaz Dağı’na geziye götürüyoruz’ diyorlar. Orada günü geçirdikten sonra bu sefer de ‘maden faaliyetlerinin olduğu Balaban’a götüreceğiz’ diyorlar. Yani kendileri de zaten buranın Balaban olduğunu, Kaz Dağları ile bir bağlantısı olmadığını biliyorlar. Siyanür ile altın aranmadığını kendileri de biliyorlar. ‘Bu maden iyidir. Bizim adamımızdır’ ya da ‘Bu maden bizim adamımız değildir. Bize rant vermiyor’ tarzı yaklaşımlarla, Avrupa Birliği fonlarından fonlanmadıkları için buralara karşı çıkılmasına karşıyız” şeklinde konuştu.
“Madenden tekrar geriye dönüş var ama bu pirana gibi saldırıdan bir daha geri dönüş yok”
“Şu an eylemcilerin çoğunun nüfus cüzdanına baktığımız zaman Çanakkaleli olmadıklarını görüyoruz. Karşımızda profesyonel eylemciler görüyoruz” diyerek sözlerine devam eden Başkan Toka, şunları kaydetti: “Şu an cep telefonlarınızda yaklaşık 500 değişik maden var. Cep telefonunundan nasıl vazgeçemiyorsak, biz de dışarıya bağımlı olmamak için maden çıkartmalıyız. Bunu yaparken de tabii ki çevreye duyarlı olacağız. Ama ben yine çevrecilere söylüyorum; buradaki evlerin hepsi, yeşil örtüyü ortadan kaldırıyor. Bunların hepsini yıkıp, yeniden ağaç dikme şansınız var mı? Yok.
Maden geldi, üst bitkiyi kaldırdı. Bunun sayısının 15-20 bin veya 200 bin olması önemli değil. 20 bin metreküp ağaç kesilmiş orada. Orman Müdürlüğümüz 1 yılda 1 milyon 100 bin metreküp ağaç kesmiş. Sadece orada değil, Çanakkale’nin birçok yerinde Orman Müdürlüğümüz zaten yenileme amacıyla ağaç kesiyor. Maden gidince bu toprak tekrar serilecek ve sonra tekrar bitkilendirme yapılacak. Madenden dolayı tekrar geriye dönüş var ama bu pirana gibi saldırıdan bir daha geri dönüş yok. Buralarda ne kadar ağacın kesildiğini hesap etmek bile mümkün değil. 2 milyon rakamı buraya az bile kalır. Daha da fazla kesildiği kanaatindeyim.”
“Bölgede İmamoğlu ailesinin villaları da var” iddiası
Betonlaşmanın her geçen yıl daha da arttığı Kaz Dağlarının eteklerinde yer alan Edremit ilçesinin Güre Mahallesinde ve buraya bağlı Kavurmacılar mevkiinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve babası Hasan İmamoğlu’nun da imarlı dönümlerce arsası bulunduğu iddia ediliyor. Baba Hasan İmamoğlu’nun arsalarından birisinin üzerine ise havuzlu çok sayıda villa inşa edildi. Yeni tamamlanan villaların yapımı için de ağaç kesimlerinin yapıldığı ileri sürülüyor.
1 Yorum
talanla ilgili son bilgiler
https://www.sabah.com.tr/gundem/2019/08/22/agaci-kesip-yerine-villa-diktiler
Kaz Dağları’nın 40 kilometre uzaklığında bulunan Kirazlı Balaban Tepesi’nde altın madeni çıkarılmasına tepki gösteren CHP’lilerin, Kaz Dağları’nda ağaç katliamı yaptığı ortaya çıktı. CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye(İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve babası Hasan İmamoğlu’nun Kaz Dağları’nda aldığı arsalarda ağaçları keserek yeşil alanları nasıl betona çevirdikleri gözler önüne serildi. Kaz Dağları’nda Hasan İmamoğlu’nun 6 bin 914 metrekare, Ekrem İmamoğlu’nun 5 bin 11 metrekare arsası ve dairesi bulunuyor. İmamoğlu Ailesi’nin Kaz Dağları Milli Parkı’nın hemen yanında bulunan Edremit ilçesi Güre Köyü civarında aldığı 11 bin 925 metrekare arsada ağaçlar yok edilmiş. Arazide 11 dairenin yapıldığı belirlendi. CHP’li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin ailesinin de Kaz Dağları’nın hemen yanında Çanakkale Ayvacık’a bağlı Yeşilyurt’ta 174 ada 29 parselde 2 katlı villası var. SABAH; İmamoğlu ailesinin Kaz Dağları’nda aldığı arsalarda yapılan ağaç katliamının fotoğraflarına ulaştı. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde; İmamoğlu ailesine ait ada ve parseller sorgulandığında arsaların bir kısmında dairelerin yapıldığı, arsa olarak gözüken alanlara da ağaçların bulunmadığı görülüyor. Ekrem İmamoğlu’nun, Çanakkale Eceabat Bigali Köyü’nde de 478.89 metrekare bahçeli kargir evi bulunuyor. İmamoğlu’nun söz konusu iki evinin yakınında ağaçların bulunduğu görülüyor. Söz konusu evlerin de ağaçlar kesilerek yapıldığı iddia ediliyor.