Kaz Dağları’nda, Kanadalı Alamos Gold şirketi tarafından Çanakkale’nin Kirazlı köyünde yürütülen altın madeni projesinin durdurulması için çevreci ve yerel halkın başlattığı Su ve Vicdan Nöbeti devam ediyor. 100 gündür bölgede çadır kuran ve alanı terk etmeyen, “Her yer Kaz Dağları” diyen çevre savunucuları “Maden şirketi gitmedikçe biz de buradan gitmeyeceğiz” diyerek direnişlerine devam ediyor. Günlerdir çadırlarda yaşayan aralarında işçi, fotoğrafçı ve esnafın da bulunduğu her yaştaki yurttaşın tek bir hedefi var: Maden firmasının bölgeden gitmesi.
Maden projesi için 195 bin ağacın kesildiğinin ortaya çıkmasının ardından bölgeye giderek eylemler yapan çevre ve doğa savunucuları, kurdukları 30’a yakın çadırda yaşamlarını sürdürüyor. Zor şartlarda 7/24 nöbet tutan çevreciler, her gün iki kere maden sahasına giderek ağaç kesimi olup olmadığını kontrol ediyor. Tuttukları nöbeti, maden sahasındaki gelişmeleri sosyal medyadan paylaşarak Türkiye ve dünyaya duyuruyor. 100 gündür Su ve Vicdan nöbetini tutanlar Cumhuriyet’e konuştu.
Katliamı gördüm duyarsız kalmadım
Cumhuriyet Gazetesi‘nden Mehmet İnmez’in haberin göre; İstanbul’da yaşıyorum. Türkiye’nin neresinde olursa olsun, çevre için hep mücadele ettim. Kaz Dağları’nda yaşanan katliamı gördüm ve duyarsız kalmak istemedim. “Su ve Vicdan Nöbeti”ndeyiz. Kurulan çadırlarda yaşıyor, kendi yemeğimizi yapıyoruz. Her gün iki defa madenin olduğu alana yürüyerek gidiyor ve katliama tanıklık ediyoruz. Orada etkinlikler yapıyoruz. Firma yetkililerine, “Biz buradayız, siz gitmeden biz gitmeyeceğiz” diyerek sesleniyoruz. Maden firması buradan tamamen gidene kadar direnişimiz devam edecek.
Hava soğudu ama buradayız
Çadırda direnişimiz devam ediyor. Her meslekten insan, burada doğayı korumak için mücadele ediyor. 7/24 nöbetteyiz. Yaptığımız sosyal etkinlikleri ve farkındalıkları fotoğraflayıp görüntülüyor, sosyal medyada paylaşıyorum. Bizim gördüğümüz katliamı, yaptığımız mücadeleyi herkesin görmesini sağlıyorum. Su ve Vicdan Nöbeti başarılı oluyor. Bizim eylemlerimiz ve direnişimiz sayesinde 13 Ekim tarihinde yenilenmesi gereken ruhsat yenilenmedi. Bu bizim için bir kazanımdır. Onlar burayı terk etmeden biz buradan ayrılmayacağız. Havalar soğuyor, yağmurlar yağıyor, ama biz vazgeçmeyeceğiz. Sahra çadırı kuruldu ve orada soba yakıp kış şartlarında nöbete devam etmeye kararlıyız. Biz direniyoruz, onlar gidecek.
Sabah akşam maden sahasındayız
İstanbul’dan 7 Ağustos tarihinde geldim. İki gün kalmayı planlıyordum ama mücadeleyi ve direnmeyi bırakmak istemedim. O günden bu yana buradayım. Çadır nöbetimiz her geçen gün büyüyor. Ayrılmadık, ayrılmayacağız. Sabah ve akşam maden sahasına gidiyoruz, onları takip ettiğimizi gösteriyoruz. Bunları durduramazsak diğerleri de gelecek, başka alanlarda çalışacak, doğayı katledecek. Şimdi direnme ve onları gönderme zamanı. Onlar buradan ya gidecek, ya gidecek.
“Ağaç kesimi sürüyor” iddiası
Her Yer Kazdağları Platformu, Kirazlı Altın Madeni proje alanında işletme ruhsatının yenilenmemiş olmasına rağmen ağaç kesimi ve inşaatın devam ettiğini, bu sebeple suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Bir basın açıklaması yayımlayarak suç duyurusunda bulunulduğunu duyuran platform, Kazdağları İstanbul Dayanışması’nın da suç duyurusuna katıldığını belirtti.
Basın açıklamasında “Alamos Gold ve Doğu Biga Madencilik’in Kirazlı Altın ve Gümüş Madenciliği Projesi’nin 82225 numaralı işletme ruhsatının süresi 13 Ekim 2019 tahininde son bulmuş ve yenilenmemiştir. Buna rağmen 24 Ekim 2019 tarihinde maden sahasında ağaç kesimlerine devam ettikleri görülmüştür” denildi.