Kadıköy’de Mezbhalar Kapatılsın Yürüyüşü Yapıldı

0

2012’den beri dünya çapında yapılan Mezbahalar Kapatılsın Yürüyüşü, bu yıl 8. kez gerçekleştirildi. Haziran ayı boyunca yapılan eylemlerde aktivistler, Almanya, Avustralya, Belçika, Kanada, Hırvatistan, Amerika, İrlanda, Japonya, Hollanda, Fransa, İngiltere ve Türkiye olmak üzere toplam 12 ülke, 32 kentte tüm hayvanların yaşam haklarını savunmak için sokağa çıktı.

İstanbul’da 30 Haziran’da Kadıköy İskele Meydanı’nda başlayan yürüyüş, Bahariye Yokuşu’nda aktivistlerin “İnsana, Hayvana, Yeryüzüne Özgürlük!”, “Yaşasın Türlerin Dayanışması!”, “İçeride, dışarıda kafesleri parçala!”, “Direne direne mazanaçağız!” sloganları ile devam ettti.

Türkiye’de hayvan özgürlüğünü savunan dört vegan aktivist grup, Hayvan Özgürlüğü İnisiyatifi, Bağımsız Hayvan Hakları Topluluğu, İstanbul Vegan İnisiyatifi ve Hayvanlarla Dayanışma İnisiyatifi tarafından ortak düzenlenen eylem, Mehmet Ayvalıtaş Parkı’nda aşağıdaki basın açıklamasının aktivistler adına Onur Tekşen tarafından okunması ile sona erdi.

Mezbahalar Kapatılsın!

“Biz hayvan özgürlüğü aktivistleri, bugün hayvanların sesi olmak için buradayız. Bedenleri sömürülen, zulme uğratılan ve tahakküm altına alınan her bir hayvanın sesini yükseltmek için buradayız.

Mezbahalar kapatılmalıdır diyoruz; çünkü hayvanlar da tıpkı insanlar gibi hissedebilen, bilinç sahibi ve özgürlüklerini arayan canlılardır. Mezbahalar kapatılmalıdır; çünkü mezbahalar olduğu sürece Treblinka ve Auschwitz daima var olacak. Mezbahalar kapatılmalıdır çünkü hayvanlar mal, makine veya köle değildir. Mezbahalar kapatılmalıdır; çünkü içerideki koşulların iyileştirilmesi ölüm gerçeğini ortadan kaldırmayacak.

Hayvan özgürlükçüsü veganlar olarak hayvanların bizler için değil, bizlerle birlikte yaşaması gerektiğine inanıyoruz. Onlar üzerinde kurulan herhangi bir tahakkümü kesinlikle kabul etmiyoruz.

Hayatımıza devam etmek için hayvanların öldürülmesine ve herhangi bir şekilde kullanılmasına ihtiyacımız yoktur. Aksine sağlıklı olmak ve üzerinde yaşadığımız gezegenin devamına katkı sağlayabilmek için hayvansal tüketime son vermemiz gerektiği bilim insanlarınca ortaya konmuştur. Değişim kaçınılmazdır. Bu gerçeklere karşın hayvan kullanımını sürdürmek zalimliktir.

Ulaşabildiğimiz hesaplamalara göre her yıl en az 150 milyar hayvan sadece tabaklarımız dolsun diye öldürülüyor. Biz burada bu metni okurken bile sayamayacağımız kadar çok sayıda hayvan korku içinde canının alınmasını bekliyor. Hayvanların kaynak olduğu düşüncesinden, türcülükten ve hayatımızın her alanına sinmiş olan insan merkezcilikten kurtulma vakti geldi.

Hayvanlar her saniye gıda, eğlence, giyim, kozmetik, tıp gibi sektörlerde tarifsiz acılar çekiyor, sömürülüyor ve öldürülmeye devam ediyor. Süt sektöründe inekler suni yollarla defalarca gebe bırakılıyor ve anne ile yavrular birbirinden zorla ayrılıyor. Yumurtacılık sektöründe erkek civcivler hemen öldürülürken dişi olanlar yumurta makinesi yerine konuluyor.

Sirk, hayvanat bahçesi, yunus parkı gibi yerlere hapsedilmiş ve eğlence malzemesi haline getirilmiş hayvanlar, dünya üzerindeki cehennemi yaşıyor. Kürkleri, derileri ve yünleri için hayvanlar sömürülmeye ve öldürülmeye devam ediliyor. Tüm bilimsel gelişmelere rağmen kozmetik ürünlerin pek çoğu hala hayvanlar üzerinde deneniyor.

Sömürü ve ölüm tabağımızla sınırlı değil. Ayakkabımızın yapıştırıcısından üzerimize giydiğimiz kazağa kadar yayılmış ve etrafımızı kuşatmıştır. İşte bu yüzdendir ki, bizler son kafes kırılana, her hayvan özgürlüğüne kavuşana dek mücadele etmeyi sürdürmeliyiz.

Mücadelemizin ilk, en kolay ve zorunlu adımı ise vegan olmaktır. Hayvan özgürlüğünü savunan herkesi bir kez daha vegan olmaya çağırıyoruz. Mezbahalar ölüm kamplarıdır. Ölüm kampları derhal kapatılmalıdır.

Hayvanların çığlıklarını duyun. Gözlerinizi kapattığınız her an bunu hatırlatmak için mücadelemizi sürdüreceğiz.

Mezbahalar kapatılsın, özgürlüğe adım atılsın!”

Hayvan Özgürlüğü Aktivistleri

Paylaş.

Yazar Hakkında

Bir Yorum Bırakın