Yeşil Direniş Ekoloji ve Yaşam Gazetesi “Türkiye’de Koronavirüs Öncesi ve Sonrası Ekoloji Hareketleri” başlığını taşıyan söyleşileri Sinop Nükleer Karşıtı Platform Derneği başkanı ve Sinop NKP Yürütme Kurulu üyesi Kayhan Konukçu ile devam ediyor;
“Ekoloji hareketi yerel mücadelelerine devam ederek diğer çevre örgütleriyle organize olup bu mücadeleleri ulusal-uluslararası düzeyde topyekun bir mücadeleye evriltmeyi başarmak zorundadır. Bu anlamda tüm ekoloji mücadeleleri aktörleri kişisel ve siyasal egolarını bir kenara bırakıp tüm güçlerini birleştirerek ortak bir yol haritası oluşturmalıdır. Tarihsel birikim bana, karşımızdaki rant ve güç odaklarına karşı bireysel mücadelelerin değil, kitlesel mücadelelerin daha etkili olduğunu öğretmiştir.”
Söyleşi: İsmail Akyıldız / 12 Temmuz 2020 / Yeşil Direniş – Ekoloji ve Yaşam Gazetesi
Yeşil/Ekoloji hareketinin tarihsel birikimi hakkındaki görüşlerinizi merak ediyoruz? Böyle bir birikimden söz edebilir miyiz? Eğer yanıtınız evet ise bugüne kadar genel bir değerlendirme yapmanız mümkün mü?
Ekoloji hareketinin tarihsel birikimi tabii ki var. Ben bunu kendi yerel mücadelemizden örnekleyerek açıklamak istiyorum. Sinop’ta Nükleer Karşıtı mücadele yaklaşık 26 yıldır sürüyor. O gün Sinop Çevre Dostları Derneği adıyla başlayan mücadele bugün Nükleer Karşıtı Platform tarafından daha geniş bir yapıyla yürütülmektedir. Bu süreçte yaşadıklarımız ve mücadele birikiminden öğrendiklerimiz bundan sonrası için mücadele hattı ve yol haritası oluşturmakta bizlere her zaman rehber olmuştur/olacaktır.
Koronovirüs salgını ekoloji hareketinin dönüşümü ve gelişimi bakımından olumlu ya da olumsuz bir rol oynamakta mıdır/ oynar mı? Salgının hareketin güçlenmesi için yeni olanaklar doğurdu ise bunlar nelerdir? İçinde bulunduğumuz koşulların avantaj ve dezavantajları nelerdir?
Koronavirüs salgını ülkemizde son dönemde zirve yapan ekoloji hareketinin gelişimini yavaşlatmıştır. Yasaklar nedeniyle mücadele sosyal medyaya kaymıştır. Her ne kadar alan etkinlikleri kadar etkili olmasa da sosyal medyada da yapılan eylemler toplumun haberdar edilmesi açısından önemlidir. Ekoloji hareketinin içindeki aktivistlerin bu süreçte sosyal medyayı da daha verimli kullanmak için kendilerini geliştirdiğini gözlemlemekteyim.
Küresel ekolojik kriz Türkiye’ye ne şekilde yansımakta? Bugün ülkenin en önemli ekoloji sorunları -öncelik sıralamasına göre- nelerdir?
Salgın süresince hükumetin aldığı/alamadığı önlemler ortada. Zaten ülkemizde işsizlik başta olmak üzere kötü olan ekonomik ve sosyal koşullar nedeniyle zor durumda olanlar daha da yoksullaşmış hale geldi. Bütün dünya halktan yana ekonomik programlar açıklarken biz halka İBAN numarası verdik. İşsizlik hızla tırmanırken enflasyonun yüzde 10’larda kalması çok manidar. Bugün için ülkemizde ekoloji sorunlarını öncelik sıralamasına sokmak gerçekten çok zor. Çünkü her taraf talan ediliyor. Nükleer Santraller-Termik Santraller-JES’ler-HES’ler-Milli Parklar-Arkeolojik ve Doğal Koruma Alanları-Maden Ocakları-Taş Ocakları. Bütün bu yapılması planlanan faaliyetlerin gerekli/gereksiz olup olmadığına bakılmaksızın rant hırsı uğruna maalesef doğamızı yok ediyoruz. Bence yerel mücadeleler öncelik sırasını belirleyecek.
Eklemek istediginiz başka bir şey var mı?
Yukarıda da son cümlemde bahsettiğim üzere ekoloji hareketi yerel mücadelelerine devam ederek diğer çevre örgütleriyle organize olup bu mücadeleleri ulusal-uluslararası düzeyde topyekun bir mücadeleye evriltmeyi başarmak zorundadır. Bu anlamda tüm ekoloji mücadeleleri aktörleri kişisel ve siyasal egolarını bir kenara bırakıp tüm güçlerini birleştirerek ortak bir yol haritası oluşturmalıdır. Tarihsel birikim bana, karşımızdaki rant ve güç odaklarına karşı bireysel mücadelelerin değil, kitlesel mücadelelerin daha etkili olduğunu öğretmiştir
Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz? Bugüne kadar hangi yeşil/ekoloji hareketlerinin parçası oldunuz?
Kısaca kendimi tanıtmak gerekirse; İsmim Kayhan KONUKÇU-53 yaşındayım. Sinop İl Sağlık Müdürlüğünde 32 yıl Çevre Sağlığı Teknisyeni olarak çalıştım ve emekli oldum. Sinop Nükleer Karşıtı Platform Derneği Başkanlığı görevini yürütmekteyim. Ayrıca Sinop NKP yürütme kurulu üyesiyim. Karadeniz’e atılan zehirli varillerin Sinop’tan ve ülkemizden uzaklaştırılması, Ayancık-Gerze ilçelerimize yapılmak istenen termik santrallere karşı mücadele ve 26 yıldır sürdürdüğümüz Nükleer Karşıtı mücadele.