Mücadele edilen yerde mutlaka bir mağduriyet vardır. Kimse durup dururken sistemi/devleti/gücü vs. karşısına almak ve yaptırıma uğramak istemez. Mücadelelerde bazen karşıt güçler çok net tanımlanamazlar…. Bu bir yanılsamadır aslında. Gercekte tarafların çıkarları çok nettir. Kimin fayda sağlayacağı kimin zarar göreceği nettir. Ama erki, baskı ve propaganda araçlarını elinde bulunduran kapitalist devlet ve sermaye maniplasyon yoluyla gercekleri zarar görecek kişilerden saklar veya durumdan karlı çıkacağına dair yanılsamalar yaratır, bazılarını da direkt satın alır.
Bunlar sistem karşıtı veya iktidar karşıtı mücadelede cok sık karşılastığımız seylerdir. O yüzden bütünlük sağlamak, birleşik bir muhalefet hattı örmek gerçekten zor iştir. Ekran başında çekirdek çitleyerek, A köyündeki mücadeleyi ve mücadele edenleri, aynı şeyler kendi başına gelene kadar yadırgayan, bu anarşistler de ne istiyor, hepsini içeriye atacaksın diyen B köylülerinin, o olay kendi başlarına geldiğinde yardım ve bilgilenme için ilk koştukları daha önce kınadıkları A köylüleri olmaktadır ama bu da bir gerçek. Bu yüzden bu saldırıların herkese, topyekün yaşam hakkımıza ve yaşam alanlarımıza olduğuna dair genel bir söylem olusturmalıyız. Bugün karlı anlaşmalar yapıp durumdan kazançlı çıkanların bile yarın tekrar mağduriyete uğramıyacağının garantisi olmadığı da iyice anlatılmalı.
Örneğin Kent Hareketleri mücadelemiz sürecinde, bir mahalleden kazanclı bir anlasma yapıp baska mahalleye taşınıp tekrar taşındığı mahallede de yıkım kararı alındığı için ikinci kez mağduriyet yaşayan mahallelilerimiz olmuştu bizim.
Kapitalizmin doymak bilmediği, bugün bu yaylaya bu mahalleye, yarın onun yanındakine, öburgün öbür mahalle veya yaylaya, madene, tarlaya, özetle durdurulmadıkça, izin verildikçe arsızca her yerde, hepimizin yasam alanlarinda gasp ve talanını sürdürdüreceği görülecektir. Bu anlamda söylemlerin topyekun bir savunmaya yönelik olması (yaşam alanlarımızı, yaşam hakkımızı savunuyoruz gibi mesela) gerekirken, mücadeleler ise yerel olabilecektir ve her yerel kendi koşullarını ve bu koşullara uygun stratejilerini kendisi üretebilecektir.
Başa dönersek mücadelede en önemli şey sistemin propagandasını, maniplosyanlarını etkisiz hale getirmek, topumun gözünün önündeki perdeyi kaldırmak için gercekleri ifşa etmek, sermayenin oyunlarını bozacak bilgilendirmeleri mumkün olduğunca yaygınlaştırmak, yani daha önce sistemle bu sekilde direkt karşı karşıya gelmeyen yerelleri bilinclendirerek oyuna gelmesini engellemek; güclü bir karşı propaganda hareketi yürütmek…
Topluma asıl durmaları gereken yerin muhalif hat olması gerektiğini, aksi taktirde hep beraber kaybedeceğimizi deneyimlerle, mağdurların tanıklıklarıyla, bütün mücadele hatlarında anlatmak…
Aşağıda linkini vedigim video iki yıl önce, Memleketimizde bugün yüzebildigimiz tek sahilimizi yok etmek amacıyla hazırlanan bir projeye karşı halkı bilgilendirmek amacıyla, şu an hayatta olmayan, genç yaşta kalp krizinden kaybettiğimiz Kenan Fırıncı’nın teşviki ile çektiğimiz birvideodur. Bu arada bütün Sarp halkı yaşlısı, genci ve muhtarıyla birlik olarak, ıslak imzalar toplayarak, yetkili mercileri dilekce ve mesajlarla bombardımana tutarak bu projeyi durdurduk. Burdan Sarp halkına ve Kenan’a sevgi ve minnetimi bir kez daha sunmak istiyorum…
Videoya ulaşmak için aşağıdaki linki tıklayınız