Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu çiftinin öldürülmelerinin 7. yılında “Doğa İçin Sanat Derneği” adına Göksen Ezeltürk bir açıklama yayınlayarak 9 Mayıs’ta İstanbul ve Antalya’da gerçekleştirilecek olan anma etkinliklerine çağrıda bulundu; “Verdikleri savaşın doğruluğuna o kadar inanmışlardı ki, bu inanç ve çabaları gerek kamuoyunda gerekse hukuki kazanımlar anlamında karşılık buldu ve bu gelişmeler birilerini korkuttu, tehditler almaya başladılar. Onlar, aldıkları tüm tehditlere rağmen, tüm adanmışlıkları ile, bu ülkenin çocuklarına daha yeşil bir dünya bırakmak için, ‘bedeli ne olursa olsun’ savaşmaya devam ettiler..”
UNUTMAYALIM, UNUTTURULMALARINA İZİN VERMEYELİM
Büyük şehirlerde yaşayan herkesin hayalidir, doğa içerisinde sakin bir hayat ve huzurlu bir emeklilik.. Aynı Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu çifti gibi…
Büyüknohutçu çifti Finike’ye giderken yeşilin içinde geçirecekleri huzurlu bir hayat hayali kurumuşlardı, ancak huzurlu bir emeklilik hayaliyle gittikleri o güzelim yeşil doğanın taş ocaklarıyla yok edildiğini gördüler. Ve onlar, olan biteni görmezden gelmek yerine doğayı korumak için taş ocaklarına karşı savaşmayı tercih ettiler. Verdikleri savaşın doğruluğuna o kadar inanmışlardı ki, bu inanç ve çabaları gerek kamuoyunda gerekse hukuki kazanımlar anlamında karşılık buldu ve bu gelişmeler birilerini korkuttu, tehditler almaya başladılar.
Onlar, aldıkları tüm tehditlere rağmen, tüm adanmışlıkları ile, bu ülkenin çocuklarına daha yeşil bir dünya bırakmak için, “bedeli ne olursa olsun” savaşmaya devam ettiler. Bunun bedeli maalesef hayatları oldu ve bilindiği gibi 9 Mayıs 2017’de aç gözlü sermayenin zavallı bir tetikçiye işlettiği bir cinayete kurban edildiler.
Cinayetin faili bulundu ve yargılandı belki, ama yargılama 4 ay gibi bir sürede adeta “kapansın, bitsin” anlayışı ile yapıldı ve bu cinayetin azmettiricilerine dair hiçbir araştırma yapılmadı. Katilin hapishanede konuşma ihtimali onun da sonunu getirdi. Şüpheli bir intihar ile bu ihtimal de ortadan kaldırılarak dosyanın tamamen kapatılması sağlandı.
Tüm bunlar 7 yıl önce oldu ve 7 yıldır ne Büyüknohutçu çiftinin cinayeti ne de katilin intiharı aydınlatılamadı, daha doğrusu aydınlanması için hiçbir samimi girişimde bulunulmadı.
Bizler doğayı önemseyen ve savunan bireyler olarak, doğayı savundukları için katledilen Büyüknohutçu çiftinin anısına her yıl Mayıs’ta düzenlediğimiz anma törenlerinde bir araya geliyoruz. Talebimiz, azmettiricilerinin bulunması ve hak ettikleri cezayı almaları. Onların adını yaşatmak adına 5. Yıl Anmasında diktiğimiz zeytin fidanlarının adaletin ve dayanışmanın sembolü olarak asırlık ağaçlara dönüşmelerini ve bundan sonraki nesillere “her şeye rağmen davasından vazgeçmemenin” önemini hatırlatmasını diliyoruz.
Duyarlı herkese sesleniyoruz, adalete inanan, vicdan ve sağduyu sahibi herkese sesleniyoruz:
Bu cinayet aydınlanmadan ve azmettiriciler hak ettikleri cezayı almadan kamuoyunun vicdanı rahatlamayacak, doğa savunucuları rahatlamayacak, bizler rahatlamayacağız!!!
Ekoloji Örgütleri temsilcileri olarak bizler diyoruz ki, doğayı korumak için savaşan ve acımasızca katledilen Ayşin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu çiftini unutmayacağız, unutturulmalarına izin vermeyeceğiz
Anılarına Saygıyla
DOĞA İÇİN SANAT DERNEĞİ adına Göksen EZELTÜRK
