Ekoloji Birliği geçen yıl yaşan hukuksuzlukların hesabını sormak için açılan davaya destek olmak ve Akbelen direnişçilerinin yanın da olduğunu göstermek amacıyla bir basın açıklaması yaptılar. Açıklama da “Aslında Akbelen’de yaşananlar bugünlerde Hakkâri halkının siyasi iradesini hiçe sayan irade gaspı ile milyonlarca sokak hayvanını katletme niyetinin öncüsü sayılabilir.” Denilerek Akbelen’de yaşananlarla, siyasi iktidarın yaşama ve insan haklarına aykırı eylemlerinin aynı zihnin ürünü olduğu belirtildi.
Geçen yıl 24 Temmuzdan başlayarak Güney Egenin son doğal ve yaşlı ormanlarından Akbelen Ormanları Akbelen köylülerinin direnişine, mücadelesine rağmen Limak’ın işlettiği Kemerköy termik santralına yakıt olarak kömür sağlama ve enerji adına yok edildi. Bunun olmaması için varını yoğunu ortaya koyan köylüler adeta şirketin güvenlik amiri gibi görev yapan Muğla Valisinin kanunsuz emirleri ile jandarma tarafından hırpalandı. Ve üstelik tüm bunlar olurken Limak’ın orman kıyımı yapabilmesini mümkün kılacak, daha doğrusu onun bu eylemin yasallık sağlayacak olan gerekli izinlerin yenilenmediği görüldü. Yani limak yasadışı biçimde oluşumu binlerce yıl alan harika bir ormanı yok etti. Akbelen deki köylüler tüm bu yasadışılıkların, hukuksuzlukların hesabını sormak adına Muğla’da Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde dava açtılar. Bugün bu davanın ilk duruşmasıydı. Akbelen köylüleri ile dayanışma içinde onlarla beraber direnen Ekoloji Birliği davaya ve Akbelen direnişçilerinin yanın da olduğunu göstermek amacıyla bir basın açıklaması yaptılar. Açıklama şöyle “ Siyasi iktidarın himayesinde olan şirket geçen yaz Akbelen’in mücadeleci insanlarının gösterdiği direnişe rağmen Akbelen Ormanına telafisi mümkün olmayan ekolojik yıkım gerçekleştirdi. Bugün ise aynı şirketin rant sağlaması için başvurulan zorbalıklara, kanunsuzluklara, hukuka aykırılıklara hesap sormak, açılan davaya sahip çıkmak için yine bir araya geliyoruz.
Akbelenle Hakkâri’deki Kayyım ve Köpek Katliam Niyeti Aynı Zihniyete Dayanıyor.
Aslında Akbelen’de yaşananlar bugünlerde Hakkâri halkının siyasi iradesini hiçe sayan irade gaspı ile milyonlarca sokak hayvanını katletme niyetinin öncüsü sayılabilir. Çünkü Akbelende de seçimlerin hemen ertesinde Akbelen halkının iradesi yok sayılarak, doğanın binlerce yılda oluşturduğu ve tekrar aynı ormanın oluşması için de benzer bir zaman gereken yaşlı ve doğal orman yok edildi. Akbelen halkına adeta şirketin güvenlik amiri gibi davranan Muğla Valisi buradaki ekokırımın direkt sorumlusudur Tüm bu zorbalıklar Akbelen ‘in ve ondan önce kömürün yuttuğu köylerin kömüre kurban edilmesi, santral işletmecisi şirketin patronunun servetine servet katılması içindi ne yazık ki. Yani olağan şartlarda şirkete karşı köylüleri koruması gereken devlet, alenen şirketin güvenlik personeli gibi davrandı. Tüm bunlar ne yazık ki bu iktidar döneminde artık normalleşmiş hale geldi. Darp, şiddet, gözaltılar, yol kesmeler, ulaşım engellemeler; hiçbir şey Akbelen için bir araya gelmemizi engelleyemedi. 24 Temmuz 2023 tarihinde başlayan haksızlığa, hukuksuzluğa baskıya ve talana karşı haklı mücadelemiz ve tüm çabalarımıza rağmen Akbelen Ormanı yok edildi.
Akbelen Direnişçileri Yalnız Değil
Şimdi tam da yukarıda saydığımız nedenlerle Akbelenli dostlarımızın yalnız olmadığını göstermek için, “Akbelen Ormanı kesim izninin uzatılmasının iptali” davasına sahip çıkıyoruz. 13 Haziran 2024 Perşembe günü, Saat:14.30 da Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde görülecek davaya ekoloji dostlarını dayanışmaya çağırıyoruz.
