Karadeniz’de Cehennem Kapıları Açılıyor…

0

MAPEG tarafından yapılan Karadeniz’i Batı’dan Doğu’ya maden projeleriyle dolduran açıklamadan sonra, Karadeniz için sonun başlangıcı denebilecek bir noktaya gelindi. Uzmanlar, maden cehenneminin kapıları açılırsa Karadeniz’in yeşil değil çöl bölgesi haline geleceğini belirtiyor. Buna ilk tepki olarak Karadeniz kökenli iki yaşam savunucusu İstanbul’dan yola çıktı. “Karıncanın Kardeşi Var Onu Size Ezdirmeyiz” sloganı ile Karadeniz’de büyük bir direniş horonuna durmak için yaşam savunucuları ile toplantılar yapıp, ortak eylemler düzenleyecekler. İlk eylem bugün Çambükü’nde!

MAPEG’in son kararı ile Karadeniz’i bir cehenneme çeviren madenler bölgeyi bir uçtan diğerine kuşatıyor. Kanserle, kuraklıkla boğuşan Karadeniz halkının fındığı, çayı elinden gidiyor, bu madenlerle ve yoksulluk bir kez daha Karadeniz halkına reva görülüyor. Karıncanın kardeşi var diyen iki yaşam savunucusu Karadeniz halkına reva görülen bu kötülüğe devasa bir hayır demek için yola çıkıyor. İlk durak Amasya Çambükü olacak. Burada Karadenizli karıncalarla bir araya gelecek yaşam savunucuları birlikte nasıl bir direniş ortaya koyacaklarını konuşacaklar. Bu buluşma herkese açık, yaşam savunucuları Karadeniz’in ırmaklarına, ormanlarına yaylalarına sahip çıkmak için herkesi bu toplantıya ve bundan sonraki toplantılara bekliyor. Toplantı öncesi bir basın açıklaması yapan yaşam savunucuları Karadeniz’de Cehennemim kapılarının ardına dek açıldığını belirterek şunları söylediler:

“Yeryüzünde Cennet olur mu denilse ve bu ceneti tarif edin denilse herhalde zümrüt yeşili ormanları, renk cümbüşü çayırları ve delice akan coşkun dereler ile Karadeniz derdik. Derdik dedik neden geçmiş zaman kullandık, çünkü Karadeniz’in coşkun ırmakları uzun zaman önce HES denilen beton hapishanelere tutsak edildi. Yani o dereler artık akamaz, akamaz oldukları için de o zümrüt yeşili besleyemez oldular.

Bir zamanlar yaz aylarında bile yağan yağmurları ile serinlik, ferahlık veren ülkemizin su varlıkları bakımından da çok zengin olan Karadeniz şimdi kuraklık yaşayan susuzluk çeken bir yer oldu. Her dere onunla yaşayan insanlar da hatıraları ile anıların biriktiği bir havuz gibiydi. Ama yazık ki artık o ırmaklar dere bile olmaktan çıkıp varla yok arası bir kesik su oldu.

Suyu ile bereketli olan coğrafyanın bir yandan HES’lerdi, diğer yandan oto yollardı, giderek betonlaşan yaylaları derken yeşiline de dokunulmaya başlandı ama bunları bile mumla aratan her biri adeta birer cehennem çukuru olan, bu çukurlardan yeryüzüne kötülük saçmak için çıkan para iblislerinin dış dünyaya bereketsizlik, uğursuzluk saçtığı, insanlarını zehirlediği madenler acımasızca saldırır olmaya başladı.

MAPEG Cehennemin Kapılarını Açtı.

Ve şimdiler de sanki Karadeniz insanının sabrı fazlası ile imtihan edilmemiş, bu madenlerle başı yeterli düzeyde derde girmemiş gibi yeni cehennem çukurları açılıyor, maden demek yeşilin de mavin de elden gitmesi demek felaketlerini, yol açtığı kötülükleri saymaya kalksak kalın ciltli bir sürü kitap olur. Madencilik sadece biz de değil girdiği heryer de felaketler yaratıyor, arkasında ise bir yıkım izi bırakıyor. Kısa adı MAPEG olan ve maden izinlerini veren Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü Karadeniz’i batısından doğusuna madenlerle dolduruyor.

Nerdeyse her köye bir maden düşüyor. Doğu Karadeniz’de 7 İL- 37 bölgede vahşi madenlere ÇED gerekli değildir denilerek halkın itirazından korktuklarından yasanın arakasından dolanarak izinler verdiler böylece cehennemin kapılarını ardına dek açtılar.

Çernobil’in Kanser Yapmadıklarını Madenler Yapacak

Karadeniz’in bilge insanları zaten Çernobil’den beri kanser denen illetle boğuşuyor, şimdi bu madenlerle kanser denen illete yakalanmamış olanlar da Kanser yapılacak. Ordu’da Giresun’da bu maden belasını yıllardır yaşayan, oradan sızan zehirlerle tarım yapamaz hale gelenler size bu maden denen kötülük kaynağının nasıl bir felakete neden olduğunu anlatacaktır zaten. Eğer bu madenler Karadeniz’i bir baştan diğerine istila ederse Karadeniz insanı yeryüzünde cehennem azabını tatmış olacak. Tarım ürünleri madenlerden çıkan zehirle kuruyacak çürüyecek, dünyanın en kaliteli ballarının ve bir sürü şifalı bitkinin elde edildiği ormanlarının sonu gelecek. Nerede ise orman kalmayacak. Kuraklık eskisinden bin kat şiddetli olacak. Tek bir damla yağmura hasret hale gelecek. HES’lere tutsak edilen ırmaklar zehir kaynağı haline gelecek. O suların değdiği toprak sanki lanetlenmiş gibi olacak. Yaşam kaynakları kuruyan, bir de üstüne kanser illeti başta başka birçok hastalıkla boğuşan çocukları hasta, sakat doğan bölge insanı kalkıp göç edecek olduğundan şehirlerin yoksullarına katılacak. Şehirlerde astronomik şekilde artan kiraları ödemek de zorlanacağından belki de sokağı mesken edinmek zorunda kalacaklar. Kısacası istense bile bu bölge halkına bundan daha büyük bir kötülük yapılamazdı.

Karınca Kardeşlerini Ezemeyecekler

İşte tüm bu kötülükleri bilen, Karadeniz’in havasından suyundan karılmış bölgeyi ve bölge insanını iyi tanıyan iki gönül insanı bu felakete dur demek, göğüslerini bu hayâsızca akına siper etmek için yola çıkıyor. Ekoloji Birliği’nin eş sözcülerinden “Karıncanın kardeşi var ve onu size ezdirmeyiz” diyen bir kadın Aslı Kahraman Eren ile eşi Hikmet Eren Karadeniz’in kavisli yollarının peşine düşerek bölgeyi burada yıllardır kötülüklerden korumaya çalışan Karadenizli karıncalarla buluşmaya, Doğa koruma kuruluşları ile birlikte, onlarla beraber büyük bir itirazın sesi haline gelip tüm Karadenizliler adına bu kötülüğe set olacaklar. Yola Düş diyen Karadeniz’li yaşam savunucuları, mavi yeşil mücadeleyi birlikte taçlandıralım demek için Amasya Çambükü, Ordu, Fatsa, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin bölgelerinde toprağına, doğasına, her canlının yaşam hakkına sahip çıkan çevre platformları biraraya gelecekler. Hâsılı şu anda yollardayız ilk durağımız da çambükü. Haydi, bu buluşmaya sende gel sen de yaylanı, ormanını, ırmağını, toprağını zehirden azade kılmak yoksulluğun içine itilmemek için gel. Karıncanın kardeşi olduğunu herkese ilan et. Hep beraber büyük bir HAYIR horonuna duralım

KARINCALAR KARADENİZ

Share.

About Author

Leave A Reply