Dayanışma Yolcuları Karınca Kardeşliğini Büyütmek İçin Karadeniz Yollarında

0

Yeryüzünün cenneti Karadeniz’in cehennem olmaması adına yola çıkan Karınca kardeşimiz, Karıncalar Karadeniz grubunun kuruluş sürecini yöneten Aslı Kahraman Eren’in yaşam yoldaşı Hikmet Eren’le beraber çıktığı yaşam ve dayanışma yolculuğu sürüyor. Şu ana kadar Amasya, Fatsa, Ordu ve Giresun,Trabzon etabını tamamlayan yolcular Rize’den Artvin ve Gümüşhaneye kadar olan ikinci etap için yollardalar.

Karadeniz’i madenlerle cehenneme çevirmelerine karşı Karadeniz ölçeğinde ortak bir mücadelenin örülmesi amacıyla Karadeniz Yolculuğuna çıkan ve bu çaba sonucu da Karıncalar Karadeniz’i oluşturan Karınca Kardeşleri Aslı Kahraman Eren ve yaşam yoldaşı Hikmet Eren, 1200 kilometreden fazla yol katederek yolculuklarının ilk etabını tamamladılar. Yaşam yolcuları ilk durak olarak Amasya Çambükü’nde durup,  burada OSB direnişi ile öne çıkan köylülerle görüştüler. Çambükü rantçı zihniyetin hayata karşı asalaklığını gösteren somut bir örnek.  1995 yılında arazisi kıt olan köylüye mera alanı olan ve hazineye ait araziyi teraslama ve sulama yaparak her köylüye ekip biçilmek üzere 10’ar dönüm bölüştürerek dağıtmış, yıllarca köylüler bu arazide hayvancılık ve tarım yaparak kimseye muhtaç olmadan huzur içinde geçinmişler.

Devlet Önce Doğru Şimdi Yanlış Yapıyor

Şimdi de aynı araziyi mera vasfından çıkarıp, köylünün elinden almaya çalışan devlet buraya OSB yapmaya çalışıyor. Köylüler hep birlikte bir taraftan bu duruma karşı direnirken diğer taraftan hukuki mücadelelerini sürdürüyorlar. Gelinen hukuki süreçte mera vasfından çıkarılma kararıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı alındı. Bundan dolayı üç yıldır ne osb yapılabildi, ne de köylüye boş olan tarlalarını ekmeye müsaade edildi. Ülke tarım ürünü ithal ederken Çambükünde tarım engellenmesi hem topluma, hem ekonomiye hem de köylüye darbe. Yani bu herkesin kaybettiği bir oyuna dönüşmüş halde. Karınca Kardeşi Aslı Kahraman bu duruma dair şunları söyledi.

“Daha önce köylüden yana doğru bir uygulama yapan devlet, bu anlayışından vazgeçerek aynı araziyi ekmeye kalkan köylüyü altı ayla bir yıl arasında hapis cezasına mahkûm ediyor! Şimdi de burayı boşaltın ben burada sanayi tesisi yapacağım diyerek tarımın önünü kesiyor. Aslında burada yapılmak istenen; üreten,  kendi kendine yeten, küçücük bir köy olmasına rağmen onlarca büyük ve küçükbaş hayvan besleyen tarım yapan köylüyü yoksullaştırıp göç etmeye zorlamak ve büyük şehirlerde sanayiye üç kuruşa çalışan köleliğe mahkûm etmektir. Burada çok bilinçli bir direniş var köylüler özellikle de kadınlar hayat kaynaklarının tarım olduğunu biliyorlar ve uğradıkları onca şiddete rağmen kararlılıkla buna karşı çıkmaya devam ediyorlar. Toplantımızda madeni de gündeme getirdik ve toplantımıza katılan Çambükü sakinleri de bu konuda son derece uyanık bir bilinçle tehdidin farkında olduklarını verilecek mücadeleye kendilerinin de desteklerinin tam olduğunu, toprak mücadelesinin bir ve bütün olduğunu belirttiler.”

Fatsa Çevre Derneği Tam Desteğini Bildirdi

Çambükü’nde gereken desteği arkalarına alan dayanışma yolcuları büyük umutlarla Amasya’dan ayrılıp, Fatsa’ya doğru yola koyuldular. Burada Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Yönetim Kurulu ile bir araya gelen yaşam yolcuları samimi ve sıcak bir ortamla karşılaştılar. Derneğin yapısının her anlayıştan insanlarından oluşmasından samimi, sahici, mücadelelerinden oldukça etkilendiler. Sonrasında Fatsa’daki madenlere karşı yerel halkla birlikte oluşturulan dayanışmaları hakkında bilgilendirildiler. Dayanışma yolcusu Karıncalar ise bu ziyaretlerle Doğu Karadeniz’deki tüm doğa ve çevre mücadelelerini buluşturmayı amaçladıklarını ve böylece her platformun birikimlerinin diğer platformlara da aktarılmasını sağlamasını mümkün kılan bir mücadele dayanışmasından yana olduklarını söylediler. Karıncalar Karadeniz’in de amacının bu kadar sade ve net olduğunu sözlerine eklediler.

Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Yönetim Kurulu da bu buluşmadan memnuniyet duyduklarını belirttiler. Dernek üyeleri kendilerinin çalışmaları hakkında bilgi verirken mevcut partiler siyasetinin de ideolojik siyasetlerin de üstünde olduklarının altını kalın bir biçimde çizdiler. “Siyaset yapan bir yapı değiliz Yerel mücadeleyi yerel aktiviteler üzerine kuruyoruz. Ordu’nun %89’u yani 750 bin dönüm orman ve su havzası madenlerle tehdit ediliyor. Şu ana kadar 250 dönüm arazi maden sahası ilan edilerek yok edildi. Dernek olarak Kolektif çalışıyoruz bunun özellikle altını çizmek istiyoruz, egoların şişerek bu birli kimsenin öne çıkmasının söz konusu olmadığını bu nedenle de herkesin sorumluluk üstlendiğini, işini yapıp ve kenara çekildiğini bu nedenle de yerel halktan destek alarak etkili bir faaliyet yürüttüklerini belirttiler. “  


Dernek bu arada ekoloji mücadeleleri için çok değerli bir taktiği de yani hukuki mücadelelerde adliyelerin önünde kalabalık topluluğun olmasının önemini anlattılar ve bunun mahkemeleri etkilediğini ifade ettiler.

Dernek Yönetim Kurulu üyeleri dayanışma yolcuları oradan ayrılmaya hazırlanırken toplantının amacı bakımından önem taşıyan bu sürece destek vereceklerini ve Karıncaların bu çabasından çok etkilendikleri tespitini iletmiş oldular

Fatsa desteğini de arkalarına alan yaşam yolcuları, umutla ve dayanışmayla Ordu Çevre Derneği ile buluşmak üzere yola revan oldular.

ORÇEV Biz de Varız Dedi

Ordu da sıcak karşılanan dayanışma yolcuları Ordu Çevre Derneği ile biraraya geldiler. Ordu’daki maden tahribatı ve madenlere karşı verilen mücadele hakkında bilgilendirildiler. Ordu’da bütün maden faaliyetlerini günlük olarak takip edildiğini, gerektiğinde yerel halkla birlikte hukuki ve saha mücadelelerinin verildiği aktarıldı. Hiçbir sermayedardan destek almadıklarını ve reddettiklerini söylediler. Hukuki süreçler ve lojistik destekler için yerel halkın katkılarıyla dayanışarak sorunların üstesinden geldiklerini belirttiler. Bu durum yerel halkın derneğe olan güveninin kanıtıdır. Dernek yetkilileri sadece örgütlü bir yapıyı kurmanın yetmediğini sahada yerel halkla beraber mücadelenin önemini vurguladılar. Yaşam yolcuları amaçlarını tamamıyla ifade ettikten sonra Ordu Çevre Derneğinin de bu sürece destek olacakları sözünü alarak oradan ayrıldılar.

Ordu’dan Giresun’a geçen yaşam yolcuları buradaki yaşam savunucuları olan Harşit Vadisi Platformu tarafından karşılandılar. Karşılıklı sohbet esnasında platform burada neler yaptıklarını nasıl örgütlendiklerini anlattılar.    

Harşit Vadisi Maden Felaketinin ve Direnişinin Örneği                                                                                                                                     

Dayanışma yolcuları bu toplantıda Harşit Vadisi Platformunun, Gümüşhane ve Giresun’u içeren iki federasyon, iki vakıf, iki platform, on üç dernek, dokuz köy derneğinden oluşan büyük bir çatı platformu olduğunu öğrendiler. Harşit Vadisi Gümüşhane’den Giresun’a uzanan 160 km uzunluğunda bir vadi. Bu vadinin neredeyse tamamında Gümüşhane’den başlayıp Giresun’a kadar maden faaliyetleri devam ediyor. Bu süreçte vadi sakinleri de madenin yaptığı ve yapabileceği tahribatların farkına vardılar ve mücadeleye daha şevkle omuz verdiler

Bu vadide sağanak yağmur ve sis altında 1300 metre rakımda, 600 kişilik bir miting yapıldı. Bu billgileri edinen Dayanışma Yolcuları platform üyelerine Gümüşhane ve Giresun’un madenlere karşı verdikleri ortak mücadelenin gerçekten takdire şayan olduğunu vurguladılar.

Maden saldırısının son derece net olarak farkında olduklarını belirten aktivistler görüştükleri diğer şehirlerde de vurgulandığı gibi, direnişin bölgeselleşmesinden, büyük bir direniş başlatılmasından son derece memnun olacaklarını, platform olarak bu çabaya kendilerinin de omuz vereceklerini belirttiler.

Bu toplantıdan da amaçları olan Karadeniz Ölçeğinde mücadele yolunda önemli bir desteği de alarak ayrılan Karınca Kardeşler, Giresun’dan Trabzon’a doğru yol aldılar.

Trabzon’da gazeteciler cemiyetinde düzenlenen, Hayrat Folklor Derneğinin basın toplantısına katıldılar. Sonrasında doğa ve çevre aktivistleriyle birlikte, tanışma ve dayanışma toplantısı yapmak üzere “Trabzon Bilim Kültür ve Sanat Evine geçtiler.  Toplantıda Karadeniz’deki dernek ve platformların buluşmasından, böylece mücadelenin genişletilmesinden bahsettiler. Karadeniz’de ayrı ayrı şehirlerde verilen mücadelelerin tecrübelerinden karşılıklı yararlanılması gerektiğinden bahsettiler.

DEKAP’la Yapılan Görüşmede de Sinerji Oluştu

Toplantı katılımcılarının Trabzon tarafının hemen hepsi Derelerin Kardeşliği (DEKAP) Platformundan dı. Karıncalar amaçlarının çevre platformlarını buluşturmak olduğunu, hiçbir dernek ve platform adına hareket etmediklerini belirttiler. Toplantıdaki arkadaşlar Doğu Karadeniz’de doğa felaketlerine karşı verdiği mücadelelerden bahsettiler. Her nerede bir doğa talanı varsa hemen bir araya gelerek bölgeye desteğe gittiklerini belirttiler.

Karınca Kardeşliğine çağrılarını yapan dayanışma yolcuları, dayanışmanın büyümesi umudu ile Rize’ye doğru yola çıktılar.

Yukarıdan Değil Eşit Mesafeden İlişkilendik

Karınca kardeşimiz Aslı ile bu büyük ve önemli mücadeleye her tür desteği verdiğini, bunun için yola çıktıklarını belirten Aslı’nın kadim yoldaşı Hikmet Eren de kendisi ile yaptığımız görüşme esnasında, buluşmalarla ilgili izlenimlerini aşağıdaki şekilde özetledi:

” Görüşmelerimizde hiçbir dernek ve platform adına hareket etmediğimizi, akıl vermeye değil, tecrübelerinizden faydalanmaya geldiğimizi söylediğimde karşı tarafın sıcak karşıladığını fark ettim. Karıncalar Karadeniz olarak amacımızın tüm Karadeniz’deki dernek ve platformları buluşturmak olduğunu belirttim. Bu buluşmalarla ilgili bir forum düzenlemeyi düşündüğümüzü söyledim. Bu foruma Karadeniz’deki tüm dernek, platform, stk ve siyasileri davet edebileceğimizi dile getirdim. Böylece ayrı ayrı sahalarda gerçekleştirilen mücadelelerin tecrübe ve birikimlerinin ortaklaşabileceğini, eksiklerimizin giderilebileceğini anlattım. Bu forumda anlatılanlardan bundan sonrası için ortak bir yol haritası çıkarılabileceğini ifade ettim. Çünkü Karadeniz’deki insanların, toprağın ve canlılarının maden saldırıları nedeniyle büyük bir tehlike altında olduğunu anlattım.  Böyle büyük bir tehdide karşı bütün mücadelelerin ortaklaşarak ve dayanışarak hareket etmesi gerektiğini vurguladım. Yol haritası foruma gelen tüm katılımcılarla birlikte belirleneceğini anlattım.  Karıncalar Karadeniz olarak bu buluşmaya köprü olmaya çalıştığımızı ifade ettim. İletişim kurabilmek için Karıncalar Karadeniz Whatsap Grubu, Karıncalar Karadeniz İnstagram Karıncalar Karadeniz Facebook haberleşme ağlarımızı kurduğumuzu belirttim.

Görüştüğümüz tüm dernek ve platformlar Karadeniz Karıncalar whatsap grubuna eklemlenmek istediklerini belirttiler. Watsap grubunda hepsiyle iletişimdeyiz. Şu ana kadar bu fikre dair en ufak bir itiraz gelmedi. Bölge aktvistleri son derece bilinçliler.  Hep birlikte başaracağımıza inanıyor, Aslı ve ben bu mücadeleden asla vaz geçmeyeceğimizi, Doğu Karadeniz’in EKOKIRIM suç mahalli olmasına izin vermeyeceğimizi ve elimizden ne geliyorsa gücümüz neye, nasıl yetiyorsa onu yapmaktan imtina etmeyeceğimizi, tüm Karadeniz’le ortak bir yol haritası çıkartmaya uğraşacağımızı, yaşadığı coğrafyayı dert edinmiş tüm yaşam savunucuları ve kamuoyu ile paylaşmış olalım”

Dayanışma yolcularının Rize, Gümüşhane ve Artvin görüşmeleri ‘de tamamlandığında gazete olarak onu da ayrı bir haberle kamuoyuna ileteceğiz.

Share.

About Author

Leave A Reply