Ülkenin dört bir yanını delik deşik eden, doğasını geri dönüşsüz yok eden Madencilik, Karadeniz’in yeşiline göz koymuş durumda. MAPEG’in bölgeyi bir uçtan bir uca madene teslim etmesi bölge halkının büyük tepkisine yol açtı. MAPEG tarafından Yüzde seksen beşi madene teslim edilen Giresun’da Dereli ilçesi Yeşiltepe köyünden başlayan madencilik ise, köyün yanı başındaki ormanları tehdit ediyor. Köy halkı direnç gösterince şirket sondajları bırakıp, “burada ekonomik olarak değer üretecek miktarda maden yok” deyip aramalara son vermiş halde. Süreç şu anda mahkeme aşamasında. Köy halkı bölgedeki STK’larla beraber arama ruhsatının iptali için dava açmış durumda.
Dilaver Demirağ
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün ( MAPEG) verilerine göre; Giresun il genelinin yüzölçümünün yüzde 85’i maden arama sahaları kapsamında bulunuyor. Bu alanların; yüzde 17’si arama, yüzde 14’ü işletme ve yüzde 54’ü ihale maden ruhsat alanları olarak planlanmış. Çalışma ruhsat alanı sınırları içerisindeki orman alanlarının yüzde 90’ı, orman içi açıklıkların yüzde 79’u, tarım alanlarının yüzde 85’i, meraların yüzde 99’u ve iskân alanlarının yüzde 84’ü IV. (çinko, bakır vb. yanın da altın, gümüş vb. değerli madenler) Grup madenlere ruhsatlandırılmış.
Giresun’da Dereli ilçesi Yeşiltepe köyünden başlayan madencilik ise köyün yanı başındaki ormanları tehdit ediyor. Dereli ilçesi Yeşiltepe Köyü, Meşeliyatak Köyü, Yıldız Köyü, Eğrianbar Köyü, Heydere, Sütlüce Mahallesi ve Bahçeli Mahallesi tüzel kişiliklerine ait ormanlık sahalarda ve bir kısım şahıslara ait tapulu taşınmazlarda Gencer Maden İşletmeleri A.Ş. tarafından maden arama ruhsatı alınmış durumda. Ancak şirket arama amaçlı sondaj faaliyetlerine Yeşiltepe köyünde başladı. Köy halkı direnç gösterince şirket sondajları bırakıp burada ekonomik olarak değer üretecek miktarda maden yok deyip aramalara son vermiş halde. Ancak köy halkının direnç göstermesi üzerine bunun yapılması kuşku verici bulunuyor ve mevsimsel güçlük ortadan kalkınca tekrar dönüleceği düşünülüyor. Süreç şu anda mahkeme aşamasında köy halkı bölgedeki STK’larla beraber arama ruhsatının iptali için dava açmış durumda.

Gencer Madencilik AKP Elazığ Milletvekili adayı Ahmet Gencer’e ait. Bu nedenle şirket adeta dokunulmazlık kazanmış halde. Arama çalışmaları esnasında eğimli olan araziden aşağıya doğru düşmesi sağlanan çakıl taşları arazideki fındıklıklara dolup ağaçlara zarar verdiğinde arazi sahiplerince şirket hakkında yapılan şikâyetler işleme konulmuyor. Hatta madene dönük olarak köylüler ve muhtarların katıldığı ortak toplantı sonrası muhtarların Jandarma Komutanlığı tarafından aranıp mazbatalarının iptal edileceği söylenmiş. İl çevre idaresi tüm hizmetlerin kesileceğini söyleyerek tehdit edilmişler. Aktivistler en çok da bundan şikâyet ederek muhtarların projeye karşı açıktan tavır almaya çekindiklerini söylüyorlar. Karşılarında sadece bir şirket olmadığını aynı zamanda devlet bürokrasisinin partizanlığı ile de mücadele etmek zorunda olduklarını belirtiyorlar.

Hücum Yelekli, Silahlı Adamların Olması Mafia Şüphesine Neden Oldu
Şu an Maden için arama sondajları yapılan bölge de 19 yüzyılda Rumlardan kalma Apostol madeninin olduğu yer. Bu bakımdan tarihi bir önemi de bulunuyor bu sahanın.

Köy halkından ve madene karşı mücadelede deyim yerinde ise başı çekenlerden Muharrem Tural hem sürece, hem de bölgenin ekolojik değeri ile ilgili şu bilgileri veriyor: “Giresun genelinin %85 maden sahası ilan edilmesinden sonra bizim ilçeye de Gencerler Madencilik diye bir şirket Köyüm yeşil tepe köyüne gelip ilk önce tabela diktiler, köydeki bazı kişilerin jandarmaya ihbar etmesi sonucu köye jandarma gelmiş izin belgelerini görüp herhangi bir işlem yapılmamış, maden şirketi de köylülere ‘biz 2017’den bu yana burada keşif yapıyoruz bu zamana kadar neredeydiniz’ demiş.
Bundan sonraki süreçte sondaj için makina gerekli ekipman v.s getirilip sondaj çalışmaları başlamış maden sahasına giden yol şirket makinaları tarafından çakılanmış düzeltildi. Daha sonra kar yağmış, karla beraber yola döşenen çakıl taşları yolun alt kısmındaki fındık bahçelerine atıldı.
Maden sahasına yakın küçük su yatağından su çekilmiş sondaj çalışması yapmak için, bu su yeterli gelmeyince köyün ana deresinden tankerlerle su taşındı. Ağır iş makinaları kamyon gibi araçlar gidip gelirken mahalle aralarından köylü rahatsız oluyor, yollar bu nedenle çamur balçık hale geldi.

Maden sahasına giden köyden birkaç kişi sahada üstünde silahlı hücum yelekli elemanlar görmüş.
Maden Şirketi Sondaja Şimdilik Son Vermiş
Maden şirketi rahatsızlıklar oluşunca ‘Bu köy bizim için çok değerli bu köyden işe eleman almak istiyoruz deyip üç kişiyi işe aldılar, bunlar halen çalışmaya devam ediyorlar. İşe alınanlardan birisi de köy muhtarının oğlu, ilçeye açtıkları ofise memur olarak alınmış İlçem derelinin Üç köy maden sahası ilan edilmiş olmakla beraber, ilk sondaj bizim Yeşiltepe köyünden başladı. Şirket daha ileriki süreçte maden araması üç köyde de birleşeceğini belirtiyor. Verdikleri bilgiye göre yer altından tünel açılıp bu şekilde maden çıkarılacakmış. Şirket, çıkartılan kazı hafriyatını, taşları ilde kurdukları bir tesiste siyanürle ayrıştıracağını söyledi. Ancak maliyet hesabı yapılacak olsa bu çok pahalıya gelecek maliyeti arttıracak bir şey, o yüzden bunun hiçbir inandırıcılığı yok, buraya atık sahası yapıp orada siyanürle ayrıştırma yapacaklar, hocaların söylediğinde göre bu hem deremizi kirletecek, hem de yeraltı sularını. Bu durumda köyde tarım bitecek, arıcılık son bulacak.

Ayrıca maden sahası olacak alanda bölge coğrafyasını bilen ziraat mühendisi hocamızın bildirdiğine göre bu saha da çok sayıda endemik bitki örtüsü bulunmakta. Çok sayıda Gürgen, meşe kızılağaç gibi daha nice ağaç bulunuyor. Sayısız çiçek bulunuyor. Bu çiçeklerle ilgili ayrıntılı bilgiye sahip değilim, orman içinde de Yabani Keçi, Domuz, Ayı Vaşak gibi hayvan türleri yaşamakta. Bu madenle orman yok olacak.
19 yy’dan Kalma Apostol Madeni
Maden sahası kapsamında yer alan (etkilenecek köy sayısı beş) üç köyün yakınına kadar uzanan ve eski zamanlara (19 y.y) ait bir maden sahası. Nitekim Yeşiltepe de yani köyümde arama ruhsatı alınan sahada yer altında eski dönemlere ait tünel ve mahsen bulunmaktadır Alanda daha önce izinli define kazısı yapılmış deniz suyu gibi paslı su çıkmış. Bunun üzerine kazıya son vermişler. Sondaj çalışması da tam da burada yapılmakta. Bu tünel ve mahzenin ne kadar zarar gördüğünü bilmiyorum.

Bizim tepkilerimiz sonrası şirket yaptıkları sondajlardan istedikleri sonucu alamadıklarını burada ekonomik değeri olan yeterli maden bulamadıklarını söyleyip sondaj çalışmalarına son verip tüm ekipmanları sahadan çekip ilçe merkezindeki araç parkına çektiler. Ancak biz bu söylenene pek inanmıyoruz, şu anda kar var mevsim koşulları nedeniyle ara verdiklerini düşünüyoruz. Bu nedenle arama ruhsatının iptali için dava açıyoruz. Dava süreci ile ilgili bilahare bir basın toplantısı ile bilgi vericez.

Köy Muhtarları Bakanlığa Dilekçe Verdi
Yeşil Giresun gazetesinden Bekir Bayramın haberine göre Köy muhtarları “Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne, ortaklaşa hazırladıkları bir dilekçe ile endişelerini ileteceklerini belirtmişler. Hazırladıkları dilekçede şu ifadelere yer veriyorlar “Dereli ilçesi Yeşiltepe Köyü, Meşeliyatak Köyü, Yıldız Köyü, Eğrianbar Köyü, Sütlüce Mahallesi ve Bahçeli Mahallesi tüzel kişiliklerine ait ormanlık sahalarda ve bir kısım şahıslara ait tapulu taşınmazlarda Gencer Maden İşletmeleri A.Ş. tarafından maden arama çalışmaları başlatılmış durumdadır.
Gencer Maden İşletmeleri A.Ş. tarafından yapılan aramalar sonrası maden çıkarma aşamasına geçilmesi halindeyse köylerimize ait içme suları, köy yolları ve tapulu arazilerin zarar görme ihtimali bulunduğu gibi ekolojik dengenin bozulması ve bal ormanlarının zarar görmesi söz konusu olacağından yöre halkı olarak büyük mağduriyet yaşayacağımız ve ileride telafisi mümkün olmayacak zararların meydana gelme ihtimali bulunduğundan köylerimiz mülki hudutları dâhilinde yapılmakta olan maden arama çalışmalarının durdurulması hususunda gereğinin yapılmasını saygıyla arz ve talep ederiz”

Dereli Aksu Vadisi Koruma Platformu Başkanı Bülent Aslan: “Kâbus Gibi Çöktüler”
Madene karşı mücadele de Muharrem Tural’la birlikte en çok çaba gösteren Dereli Aksu Vadisi Koruma Platformu Bülent Aslan da sürece dair şu açıklamaları yaptı.
“Gencer adlı iki maden şirketi, Derelimizin üzerine kabus gibi çökme derdinde.. Bahçeli, Zırhan, Meşeliyatak, Eğrianbar, Yeşiltepe Yıldız, Heydere ve Sütlüce mahalle ve köyleri başta olmak üzere Derelimizi yaşanmaz hale getirmek üzereler.
Bu madenler açılırsa bu topraklarda yalnız insana, ağaca değil kurda, kuşa bile yaşam şansı verilmeyecek. İlçe etrafında kalan son ormanlık alanlarımız yok edilecek. Her gün dinamitler patlayacak. Evlerimiz yıkılacak, toprak yarılacak. Sularımız, yer altına gömülecek. 8 köy ve Dereli ilçesi susuzlukla karşı karşıya kalacak. Ortaya çıkacak toz, hem insan yaşamını tehdit edecek hem de tarla ve bahçelerimizi söndürecek. Patlamalar heyelanları tetikleyecek. Solunum yolları hastalıkları ve akciğer kanseri ilçemizde en fazla görülen hastalık ve ölüm nedenleri haline gelecek.
Gün; yaşamımıza, toprağımıza, ölülerimize sahip çıkma zamanı. Bu nedenle gün; atalarımızın mirasını, çocuklarımızın emanetini koruma zamanı… Bu durum bizim için bir kurtuluş mücadelesi. Ya bu topraklarda başımız dik, onurumuzla yaşayacağız ya da toprağımızla beraber yok olup dört yana savrulacağız.
Gazeteniz aracılığıyla tüm Derelileri hiçbir ayrım gözetmeksizin bu mücadeleye omuz vermeye davet ediyorum. Tüm Giresunlular, tüm Karadenizliler; tüm insan sever, doğaseverler… Hepinizi bu mücadelemizde bizlerin yanında durmaya, bizlere omuz vermeye davet ediyorum.