KIYIDA “Kıyıların İşgali Tüm Yaşama Tehdit”

0

Kıyı hareketi dayanışma ağı KIYIDA bir açıklama yaparak bu işgallere dikkat çekti. Pek çok yerde kıyıya bile ulaşılamadığını ve hatta kıyılara erişimi engellemek için, kanunu tamamen ihlal ederek, barikatlar, teller, duvarlar ve jiletli teller gibi engellerle, çitleme pratikleriyle karşılaşıldığın belirten KIYIDA “Durum o kadar kötü ki, bazı bölgelerde şezlongsuz bir sahilde vakit geçirmek bile lüks haline gelmiş durumda.. Kıyılar, işgal ediliyor, yok ediliyor. “ dedi.

Türkiye’deki ekolojik yıkım ve kamusal alanların işgali, siyasal iktidarın ve yıllar içinde iktidarla özdeşleştirilmiş hale getirilen devletin, sermayeye daha fazla alan açma politikalarının sonucu olarak, korkunç boyutlara ulaştı.  Son yıllarda, kamuoyunda da çok gündem olduğu üzere, bu ekokırım suçları ve yoğun işgaller, deniz, göl, akarsu gibi sucul alan kıyılarında yoğun biçimde yaşanıyor ve kıyıların doğal bırakılması ve işgallerden arındırılarak özgürleştirilmesi için mücadele veriliyor. Bu kapsam da mücadele veren kıyı hareketi dayanışma ağı KIYIDA bir açıklama yaparak bu işgallere dikkat çekti.

Yapılan açıklamada Anayasa’nın 43. Maddesinin ve buna uygun olarak kıyı kanunun tam olarak uygulanması talep ediliyor. Artık pek çok yerde kıyıya bile ulaşılamadığını ve hatta kıyılara erişimi engellemek için, kanunu tamamen ihlal ederek, barikatlar, teller, duvarlar ve jiletli teller gibi engellerle, çitleme pratikleriyle karşılaşıldığın belirten KIYIDA.” Durum o kadar kötü ki, bazı bölgelerde şezlongsuz bir sahilde vakit geçirmek bile lüks haline gelmiş durumda. Bazı kıyılarda, kıyının doğal kum örtüsü değiştiriliyor, deniz içinde taban değiştirmesi yapılıyor, her yere mevzuata tamamen aykırı iskeleler yapılıyor ve deniz / kıyı canlılığı ve cansız varlıklarına geri dönüşsüz zararlar veriliyor. Kıyılar, işgal ediliyor, yok ediliyor. “ denildi.

Mahkeme Müdahaleye Ceza Kesti

Son dönemde Çeşme’de yaşanan ve basında yaygın bir şekilde ele alınan bir olayda, şezlongların önüne havlusunu seren bir yurttaşı işletme çalışanlarının engelleme çabalarına karşı açtığı davada, işletme görevlileri hakkında “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmiş ve kararın Yargıtay tarafından onandığını kaydeden Kıyı Hareketi Dayanışma Ağı. Yargıtay’ın kesin kararınının gerekçesinde, Anayasa ve Kıyı Kanunu ilgili hükümlerine işaret ederek, “kıyıların “herkesin eşit şekilde yararlanabileceği alanlar” olduğunu ve kiralama ya da şezlong bulunması durumunun da, bu hakkın kullanımını engellemeyeceğine dair bir açıklama yapılmıştı. Şüphesiz ki, kıyıların kullanım özgürlüğünü tesis eden bir yargı kararı daha olmasını önemli buluyoruz Çünkü gerçek sorun, kıyıların kullanımında kamu yararının öncelikli olduğu güvence altına alınmışken, kıyıların hala oteller, restoranlar gibi işletmelerce hukuksuz olarak kiralanması ve imar planlarına turizm tesis alanı olarak işlenip, konut olarak satılması gibi yollarla, işgallerin sürüyor oluşudur.” Diyerek  Anayasa 43. Madde ve Kıyı Kanunu bir bütün olarak uygulandığında, kıyı kiralamalarına dair yargı kararlarına uyulduğunda (örneğin Kıyı Yönetim ve Çevre Koruma A.Ş, eski adıyla MUÇEV ile ilgili iptal kararları vb..), yerel yönetimler kanun dışılıklara dair yetki ve görevlerini etkin biçimde uyguladığında, sorunun büyük ölçüde çözüme kavuşacağını belirttiler.  

Muğlaklıklar Giderilmeli

Açıklama da “Özellikle kıyı kanununda, kıyıların kullanım tasarrufunu devletin hükmüne bağlıyor olmasındaki muğlaklığın giderilmesinin, doğrudan kamu kurumları eliyle de gerçekleştirilen kıyı işgallerinin önüne geçeceğini öngörüyoruz. “ denildi.

Açıklamada KIYIDA olarak kıyılar için mücadelenin devam ettiği belirtildi. KIYIDA ayrıca turizm amaçlı kamu kurumlarına ve özel şirketlere kiralanan ve/veya satılan kıyılara ücretsiz erişim sağlanması yasal olarak mümkün olsa da, uygulamada bu hakkın karşılığı bulunmadığı uyarısını yaptı ve “bu nedenle kıyıların halka açık olması, herkesin eşit şekilde yararlanabilmesi ve sadece insanların tahakkümüne bırakılmadan, bir bütün olarak canlı ve cansız varlıkların ortak yaşam alanı olarak kalabilmesi için mücadeleye devam etmemiz gerekiyor” denildi

Share.

About Author

Leave A Reply