Türkiye’nin 2053 yılı net sıfır emisyon vizyonu 2030 yılına kadar Türkiye’nin elektrik üretiminde kömürün sıfırlanmasını gerektiriyor. Yapılan bilimsel çalışmalar, 2030 yılına kadar elektrik üretiminde kömürü sıfırlamanın, Türkiye için gerçekçi ve uygulanabilir bir hedef olduğunu gösteriyor. Ama tüm bu rasyonellere rağmen 14 Haziran’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Cevdet ALEMDAR, Limak Çimento CEO’su M. Erkam KOCAKERİM gibi talan sermayesi beşli çetenin de üyelerinin katıldığı “İklim Değişikliği Zirvesi 2023: Yeşil Dönüşüm’’ü gerçekleştiriyor.
Panellerinde “Büyümede yeşil bankacılık etkisi” konuşulurken, Yeşil bankaların kendi reklam politikası ise şöyle: Özel sermayeden yararlanmak için kamu parasını kullanarak,karbon emisyonlarını azaltmayı, istihdam yaratmayı ve yerel toplulukları güçlendirmeyi amaçlayan çok çeşitli projelerin finanse edilmesine yardımcı olurlar. Para vermek yerine, özel sermaye ile temiz enerji yatırımlarına ve sürdürülebilir kalkınmaya yönelik kamu arasında köprü olmaya çalışırlarmış.
Sermaye; Yeşil bankacılık(Green Banking), Yeşil Finansman, İklim taahhütleri, Yeşil Dönüşüm Destek Programı hatta Yeşil Etik Bankacılık gibi mefhumlarla bu pazarda oyununu sergileyedursun. Paris Anlaşması’nın gerçekleştiği tarihten bu yana geçen 7 yılda dünyanın en büyük 60 özel bankasının fosil yakıtlara 5,5 trilyon dolarlık pay ayırması çarpıcı bir gerçek olarak hâlâ önümüzde duruyor. Bu payın 742 milyar doları 2021 yılında,673 milyar doları ise 2022 yılında harcanmıştı.
Karbon nötr olmaya çalıştıklarını iddia ederek fosil yakıtlara finansman sağlayıp küresel ısınmayı 1,5 derece üzerine çıkaracak yatırım projelerine destek sunarak fosil yakıt genişlemesinde devasa payı olan bankaların yeşil aklama yapması iklim sisteminin çöküşünü derinleştirirken, iklim kaosunu da yumuşatma çabalarıyla görünmez kılıyor.
Kaynak: EKOIQ
Kömürün Ötesinde Milas Sentez Raporu
