Türkiye’nin her tarafını madenlerle delik deşik eden, termik santrallarda kömür yakıp kömür için iş cinayetleri işlendiğinde kömür ocağı patronlarından hesap sormaktan kaçınan, her akarsuyu HES’lerle kelepçeleyen ve fütursuzca iklimi değiştirmek için her şeyi yapan Erdoğan Hükümeti hem Uluslararası iklim finansmanlarından para almak, hem de yandaş sermayeye yeni bir kazanç kapısı açmak için emisyon ticareti adıyla Karbon Ticaretinin kapsını açan, sözde iklim kanununa karşı ekolojistler ve iklim adaleti hareketi doğayı ve insan yaşamını savunan bir yasa talep ediyor. Ekoloji Birliği change. org ‘da imza kampanyası başlattı.
AKP tarafından meclise getirilen İklim kanunu iki yönden eleştiri altında. Bir yanda ABD’de Trump’a destek veren aşırı sağcıların, Türkiye’deki benzerleri ki bunlar daha önce de aşılara karşı çıkıp birçok çocuğun aşılara erişimini kısıtlayan tamamı ile ABD kaynaklı komplo teorilerinin- ki bunlar arasında dünyanın küre değil düz olduğunu söyleyenler de var. Bir diğer yanda ise İklim Adaleti mensupları, ekolojistlerden oluşan ve karbon ticareti ile yandaş sermayeye yeni kazanç kapıları açan, ama iklim değişimini önlemeye dair hiçbir şeye yer vermeyen sahte yasa yerine gerçek bir iklim değişimi önleme yasası talep eden ekoloji ve iklim adaleti mensupları var. İklim Hareketi ve Ekoloji Birliği tarafından doğayı ve insan yaşamını korumaya odaklanmış gerçek bir iklim yasası için kampanya başlatıldı. change.org ’da Gerçek bir iklim kanunu talep eden imza kampanyasını başlatan ve çok sayıda STK’nın da destekçisi ve imzacısı olduğu metin şöyle:
“Doğayı ve Yaşamımızı Koruyan Gerçek Bir İklim Kanunu İstiyoruz!”
Bizler, Kazdağları’nın eteklerinde, Akbelen’in gür ormanlarında, Afşin’in bereketli topraklarında ve yaşamın filizlendiği her yerde mücadele eden yaşam savunucuları olarak TBMM’ye sesleniyoruz: Ticaret Kanunu Değil, Doğayı ve Yaşamımızı Koruyan Gerçek Bir İklim Kanunu İstiyoruz!
İktidar partisi vekilleri tarafından Meclis’e sunulan ve 26.02.2025 tarihinde Çevre Komisyonu’nda görüşülecek olan İklim Kanunu teklifi, havamızı, toprağımızı, suyumuzu pazarlık konusu hâline getirmektedir. Toprağı kazma sesleriyle, dereleri beton duvarlarla, ormanları rant projeleriyle boğmak isteyen büyük şirketlerin çıkarları için hazırlanmış bu kanun tasarısını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz.
Türkiye’deki iklim politikaları doğayı ve toplumu değil, “ticareti” korumak üzerine inşa edilmektedir. Ticari kaygılarla yürütülen her yasal değişiklik, şirketlerin dereleri kurutmasına, tarım arazilerini yok etmesine; bölgelerin ormansızlaştırılmasına, soluduğumuz havanın kirletilmesine neden oldu. İşçiler haklarını alamadı, kadınlar kamusal alanlardan uzaklaştırıldı, çocuklar hasta doğdu, insanlar göçe zorlandı. Yaban hayat yok edildi.
Bizler biliyoruz ki ekmeğimizi kursağımızdan alıp özel şirketleri besleyen ve yaşam alanlarımızın karşısına sermayenin kâr odağını yerleştiren bir kanun gerçek bir İklim Kanunu değildir.
Sularımızı, ormanlarımızı, havamızı büyük proje uygulayıcılarının insafına bırakan; bizleri kömürün karasında, altının kâr hırsında, afetlerin gölgesinde yaşamaya mecbur eden bir kanun gerçek bir İklim Kanunu değildir.

Kanun Taslağında Sanayi, Tarım ve Maden Politikalarında Hiçbir Değişiklik Yok
İklim krizine neden olan tarım, enerji, sanayi ve madencilik politikalarında hiçbir değişiklik getirmeyen, iklim krizinin yol açtığı seller, fırtınalar, yangınlar gibi afetler için hiçbir önlem öngörmeyen, işçilerin haklarını güvence altına almayan, kadınların ve dezavantajlı grupların iklim krizi nedeniyle uğrayabileceği ayrımcılığı gözetmeyen, gençlere güvenceli bir gelecek vadetmeyen ve adalet mekanizmasını halkın talepleri doğrultusunda işletmeyen bir kanun gerçek bir İklim Kanunu değildir.
Bizler, nefes alabileceğimiz ormanların, içebileceğimiz berrak suların, sağlıklı ve adil bir dünyanın sorumluluğunu hissediyoruz. İklim Kanunu tasarısı hazırlık sürecine dâhil edilmeyen sesimiz, zeytin ağaçlarımızın kökleri kadar güçlü ve Türkiye’nin dört bir yanından yankılanıyor: Doğa satın alınamaz, yaşam bir ticaret meselesi olamaz. Halkın katılımını içermeyen, tamamen şirketlerin çıkarı için hazırlanmış ve iklim adaletini gözetmeyen bir kanun düzenlemesi bizler için meşru olamaz!
Yaşamı, doğayı, iklim adaletini ve insan haklarını savunan, katılımcı bir süreçle hazırlanacak gerçek bir İklim Kanunu istiyoruz! Komisyona sunulan tasarı acilen geri çekilerek, sivil toplum kuruluşlarının ve bilim insanlarının görüş ve önerileri ile bilimi, iklim adaletini ve toplumsal ortak faydayı önceleyen bir perspektife uygun olarak yeniden yazılmalıdır.

İklim Kanunu Taslağı İçin İmzacı Kurumlar:
2017 Bodrum Yurttaş İnisiyatifi
29 Ekim Kadınları Derneği Kuşadası Şubesi
Altınoluk Kadın Dayanışması
Anadolu Müzik Kültürleri Derneği
Antalya Gıda Topluluğu
Ata Tohum Takas Derneği
Ayvalık Kadın İnisiyatifi
Ayvalık Koruma Girişimi
-Ayvalık Tabiat Derneği
Ayvalık Tabiat Platformu
Bakırtepe Çevre Platformu
Balıkesir Çevre Platformu
Bergama Çevre Platformu
Bodrum Çevre ve Ekoloji Platformu
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği
Burak Özgüner Hayvan Hakları Çalışma Merkezi
Burhaniye Çevre Platformu
Büyük Menderes İnisiyatifi
Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu
Çeşme Yarımada Çevre Derneği
Dalyan Turizm, Kültür ve Çevre Koruma Derneği
Datça Çevre ve Turizm Derneği
Datça Demokrasi Platformu
Deniz Yıldızı Kadın Dayanışma Derneği
Didim Çevre Platformu
Doğa Derneği
Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER)
Doğanın Çocukları
Dünya Mirası Adalar
Edremit Çevre Sağlığı Doğayı Koruma Sosyal Yardımlaşma Derneği
Ege Çevre ve Kültür Derneği
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP)
Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği Kadın Meclisi
Ekoloji Politik
Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği
Elbistan-Afşin Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu
Emekli Meclisleri Sendikası Çanakkale Şubesi
Erciş Süphan Dağcılık, Doğa ve Ekoloji Derneği
Eskişehir Okulu Dayanışma ve Araştırma Derneği
Gaziantep Özgür Düşünce Derneği
Gökçeyazı Türkmen Dağı Çevre Koruma ve Dayanışma Derneği
Gökova Ekolojik Yaşam Derneği-GEYDER
Güney Marmara Dayanışması
Güzelbahçe Çevre ve Kültür Derneği
Güllük Körfezi Koruma Platformu
Gülpınar Sürdülebilir Yaşam Derneği
Hewsel Koruma Platformu
İkizdere Çevre Derneği
İklim Adaleti Koalisyonu
İklim Öncüleri
İzmir Yeşil Gelecek Derneği
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği
Kazdağları Ekoloji Platformu
Kazdağları Kardeşliği
Kazdağlı Kadınlar
Kazma Bırak Kampanyası
Kent Politikaları Derneği
Kırşehir Maden Karşıtı Kadınlar
Kocaeli Sürdürülebilir Çevre ve Canlı Hayatı Koruma Derneği
Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması
Körfez Gezgin Kadınlar
Köyceğiz Canları Yeryüzüne Adalet Derneği
Kuşadası Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği
Kuşadası Çevre Platformu
Kuşadası Kadın Platformu
Kuşadası Kent Dayanışması
Kuşadası Veli Der
Malatya Çevre Platformu
Marmara Ereğlisi Çevre Gönüllüleri
Mezopotamya Ekoloji Hareketi
Muğla Çevre Platformu
Muğla Su İnisiyatifi
Munzur Koruma Kurulu
ODTÜ BİZ
Öğrenci Veli Derneği
Sandras’ı Koruma Platformu
Sınır Tanımayan Çocuklar
Sinop Çevre Dostları Derneği
Sinop Nükleer Karşıtı Platform
Sol Feminist Hareket
Söke Çevre Platformu
Şanlıurfa Ekoloji İnisiyatifi
Tüketiciyi Koruma Derneği
Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı
Validebağ Savunması
Van Çevre ve Tarihi Eserleri Koruma Araştırma ve Geliştirme Derneği
Van Ekoloji Derneği
Yaşam Bellek Özgürlük Derneği
Yeni Foça Forum
Yeryüzü Derneği
Yeryüzü Ekoloji Kolektifi
Zilan Ekoloji Platformu