Kaz Dağları İstanbul Dayanışması, Kanada konsolosluğu önünde yaptıkları eylemle Kaz Dağlarındaki doğa katliamına karşı Kanadalılardan destek istedi.
Evrensel‘in haberine göre; Kaz Dağları İstanbul Dayanışması Kanada İstanbul Başkonsolosluğu önünde eylem yaparak Kanada halkına seslendi. Açıklamada Kanada halkından çevre ve doğa katliamı yapan Kanadalı maden şirketlerini durdurması istendi.
Yapılan açıklamada Kaz Dağları Kirazlı mevkiinde Kanadalı Alamos şirketi tarafından devam ettirilen doğa talanının durdurulması için Kanada İstanbul Başkonsolosluğu önünde toplanıldığı vurgulanarak; “26 Temmuz’da başlatılan, günden güne katlanarak büyüyen ‘Su ve Vicdan Nöbeti’mizle tüm dünyaya gösterdik ki biz bu talan karşısında gözlerimizi yummayacak, sadece Kirazlı’da değil diğer kentlerde de bu mücadeleyi büyüterek mezarımızı kazmalarına karşı çıkacağız” denildi.
Kirazlı’da tanık olunan yıkımın tablonun yalnızca küçük bir kısmı olduğu vurgulanan açıklamada şöyle denildi; “Bugün Kaz Dağları’na karşı çıkmazsak bir felaket bizi bekliyor. Bizler her geçen gün artan mücadelemizle sadece Kirazlı’daki doğa katliamına değil, ülkemizin dört bir yanını yangın yerine çevirecek bütün girişimlere karşı çıkıyoruz.”
Alamos Gold’un Kaz Dağları’nda siyanür ayrıştırma yöntemi ile yapacağı altın madenciliğine karşı çıkış nedenleri vurgulanan açıklamada; “Çünkü, şu ana kadar on binlerce ağaç kesilip yok edildi, beraberinde oradaki yaban hayat, endemik bitkiler yani tüm ekosistem kesilip yok oldu, toprak kazılarak cehennem çukurları oluşturuldu. Şimdi sıra dağların patlatılması, oluşturulan cehennem çukurlarında tonlarca siyanür dökülerek altının ayrıştırılması işlemi var. Eğer durdurmazsak bu siyanür balçıkları yıllarca çukurlarda kalacak. Siyanür toprağa sızdığında bölgenin içme suyunu sağlayan Atıkhisar Barajını zehirleyecek” denildi.
Kanada hükûmetine, Kanada Başbakanı Justin Trudeau’ya değil Kanada halkına seslenildiği belirtilen açıklamada şöyle denildi; “Kanadalı şirketler siyanürle altın ararken geçmişte Filipinler’de, Guyana’da, Arjantin’de neden oldukları çevre felaketlerinin Türkiye’de de tekrarlanmasını istemiyoruz. Bu yerel tahribatlar birleştiğinde dünyamızın ekosisteminin yani sonuçta Kanada’nın da etkileneceğini hatta şu anda da etkilendiğini biliyoruz. Bizler Kaz Dağlarında ve bugün Kanada Konsolosluğunun önünde hepimizin doğasını ve yaşam alanını savunuyoruz. Siz Kanada yurttaşlarından, Türkiye’de ve dünyanın farklı bölgelerinde doğa katliamları yaparak madencilik faaliyeti yürüten Kanadalı şirketleri durdurmanızı istiyoruz. Para babaları orada cebine altınları koyarken, dünyamız yok olmasın diye hepinizi mücadelemize ortak olmaya çağırıyoruz.”
Kanada ve Türkiye yöneticilerine seslenilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Doğanın tahrip edilmesine ve insan yaşamının riske girmesine daha fazla müsaade etmeyin. Alamos’un çalışmalarını durdurun. Alanı koruma altına alın, tekrar eski yaşam biçimine dönülebilmesi için gerekli çalışmaları yapın. Biz doğa ve yaşam hakları savunucuları olarak temel taleplerimiz yerine getirilmediği sürece mücadelemizi devam ettireceğimizi ve her gün dalga dalga büyüteceğimizi bildirmek isteriz. Unutulmasın ki bizler; halkı dinlemeyen maden şirketlerinden, halkı değil koltuğunu düşünen kamu görevlilerinden daha güçlüyüz çünkü çıkarı uğruna doğayı katledenler bir avuç, biz üreten, çalışan, yaşamı var edenler milyarlarız.”