Dünyada hareketliliğin neredeyse durduğu koronavirüs krizinin ortasında, Amazon yağmur ormanlarında devam eden doğa tahribatı, orada yaşayan yerli halkın sağlığını da tehdit ediyor.
Orman kaybı geçen yılın aynı zamanına göre yüzde 55 daha fazla oldu.
Vahşi doğa vahşi kalmalıdır.
Koronavirüs nedeniyle dünyanın birçok yerinde aktivite durdu, ancak Amazon yağmur ormanlarında yasadışı ağaç kesimi ve arazi yağması yavaşlama belirtisi göstermiyor.
Yeni veriler, bu ormansızlaşmanın on yıldan uzun bir süredir bölgede olan en kötü şey olduğunu ortaya koyuyor.
Gizmodo.com’dan Yessenia Funes’in haberine göre, çevre koruma haber sitesi Mongabay, Brezilya’nın Ulusal Uzay Araştırma Enstitüsü verilerini kullanarak dünyanın en büyük yağmur ormanlarında ormansızlaşmanın ne kadar kötü olduğunu ölçtü.
Son 12 ayda 10 bin kilometrekareden fazla orman kayboldu.
Burası ABD’deki 9 bin kilometrekarelik Yellowstone Milli Parkı’ndan daha büyük bir alan. Amazon’daki ormansızlaşmanın bu kadar kötü olduğu en son zaman, 12 aylık bir sürede gene 10 bin kilometrekareden fazla ormanın yok olduğu Mayıs 2008’dir.
Amazon, 2020’nin ilk 4 ayında yok olan 800 kilometrekarelik orman alanı ile, geçen yılın aynı zamanına göre yüzde 55 daha fazla orman kaybetti.
Bu yıkım, koronavirüs günlük yaşamı bozmadan çok önce başladı. 2019’da yağmur ormanlarının alevlere dönüştüğünü gördük.
Fakat covid-19 salgını kötü bir durumu daha da kötüleştiriyor. National Geographic’e göre şu ana kadar Brezilya yerli grupları, virüs kaynaklı en az 7 ölümcül vaka bildirdi. 15 yaşındaki Yanomami çocuğu Brezilya’daki virüsden öldü.
Ormanları yok edenler, sadece yağmur ormanlarının sürdürülebilirliğini tehdit etmekle kalmıyor; orada yaşayan yerli halkın sağlığını ve güvenliğini de tehdit ediyor.
Yerli halk, zaten bu suçluların elinde doğrudan şiddet yaşıyordu, ama bu başka bir tehlike düzeyidir.
Amerika kıtasındaki yerli insanlar için, hastalığın saldırısı, ürkütücü bir şekilde, kısmen bağışıklık sistemlerinin hiç karşılaşmadığı yeni virüsler nedeniyle 15. yüzyılda başlayan soykırımı anımsatıyor
Bu uzak toplulukların bazıları için, covid-19’a maruz kalmanın tek yolu evlerini yok etmeye çalışanlardan geçiyor.
Yeni araştırmalar, vahşi yaşamın güvendiği temel yaşam alanlarını yok eden bu tahribatın, aynı zamanda bu hastalıkların yayılmasını hızlandırdığını buldu.
Bu orman kaybı her yerde insanları etkiliyor.
Amazon Yağmur Ormanı, karbondioksiti havadan emmeye ve ağaçlarında depolamaya yardımcı olan büyük bir karbon yutağı görevi görür.
Ne yazık ki, yağmur ormanları yandığında – çiftlik veya tarım için kullanılacak araziyi temizlemek isteyenlerin seçtiği imha yöntemi – karbonun tamamı atmosfere geri salınır.
Bu ormansızlaşma modeli devam ederse, Amazon onları depolayacak bir yer yerine bir sera gazı emisyonu kaynağı haline gelecek. Bu sadece iklim krizini hızlandıracak.
Kaynak: Yeşil Odak
