Çambükü köyünde müştereklerimizi savunan köylüler, baskı ve şiddete maruz kaldığında “Neden sesimizi kimse duymuyor?” diye feryad ediyordu. Sahi gerek köylerini, gerekse geçimlerini sağladıkları tarım arazilerini kaybedeceklerini fark ettiklerinde ayaklanan bu bir avuç köylünün sesini neden kimse duymuyordu? Bu çığlıkların işitileceği kulaklar sağır, yaşanan trajediyi gören gözler kör mü olmuştu? Toplum büsbütün adalet duygusunu yitirmiş miydi? Bu sesi duyan, duyabilen bir topluluk vardı oysa: Ekoloji Hareketi!
“Ekoloji hareketi, sadece yaşam alanlarını, müşterekleri, ortak kamusal değerleri savunan koruyan bir hareket değil aynı zamanda toplumun onur ve vicdan hareketidir”
Yaşanan dramı gören/duyan bir topluluk vardı, daha doğrusu böyle bir topluluk oluşmuştu. Ülke ölçeğinde coğrafya ayırt etmeksizin koşturan bu topluluk toplumun adalet duygusunun, onur ve vicdanının sesi olmalıydı. Bu çığlığa kulak veren başka bir toplumsal güç ortaya çıkmadığına göre bu hareketi toplumun onur ve vicdan hareketi olarak adlandırmak durumunda kalıyoruz. Ekoloji hareketi, sadece yaşam alanlarını, müşterekleri, ortak kamusal değerleri savunan koruyan bir hareket değil aynı zamanda toplumun onur ve vicdan hareketidir. Bu giderek daha da belirginlik kazanmaktadır.
“Böylece Çambükü köyü Ekoloji hareketinin de ğundemine ve mücadele hattına girmiş oldu. Çambükü koyluleri artik yalniz olmadiklarini, yalniz kalmayacaklarini bilmelidir!“
Ekoloji örgütleri yoğun gündemlerine rağmen direnen Çambükü köylülerinin ahvalini daha yakından görmek ve direnişlerine destek olmak için bölgeye 5-10 kişilik bir heyet gönderme kararı almıştı. Çok kısa zamanda gönüllü olarak bölgeye gitmek isteyenlerin sayısı arttı ve bir otobüs dolusu aktivist Çambükü yollarına düştü. Böylece Çambükü köyü Ekoloji hareketinin de ğundemine ve mücadele hattına girmiş oldu. Çambükü koyluleri artik yalniz olmadiklarini, yalniz kalmayacaklarini bilmelidir! İkizderelilere, İkizköylülere, Dersimlilere, İliçlilere nasıl sahip çıkıldıysa Çambükü köylülerine de sahip çıkılıyor, sahip çıkıyoruz.
İstanbul’dan kalkarak Amasya/Çambükü köyüne doğru yol alan otobüs ekoloji hareketinde yeni bir sayfa açmaktadır. Ekoloji Birliği (EB), İklim Adaleti Koalisyonu (İAK) gibi pek çok bileşenli ekoloji örgütleri ile, Doğa İçin Sanat Derneği (DİSDER) ve Karıncalar Ekoloji Ağı’ndan (KA) gibi ülkenin en faal oluşumlarının katılımıyla oluşturulan “Çambükü İçin Yollardayız” ortak çalışma grubunda alınan karar doğrultusunda yollara düşenler ekoloji tarihinde yepyeni bir sayfa yepyeni bir direniş alanı açmaktadırlar.
Bugün 15 Aralık 2022 tarihinde her birimizin kalbi Çambükü yolunda olan dostlarımızla ve Çambükü köylüleriyle olacaktır…
Selam olsun yollara düşenlere! Selam olsun direnişin çivilerini çakanlara!
