Kazdağları Ekoloji Platformu, Çanakkale Emek, Barış, Demokrasi Güçleri ve Çanakkale Belediyesi’nin ortak çağrısıyla bugün Çanakkale Belediyesi önünde Koza Altın tarafından altın gümüş madeni açılmak istenmesine karşı basın açıklaması yapıldı. Açıklamada Maden projesi hayata geçirildiği taktirde cehennem çukurları, ağır metal içeren pasa yığınları oluşacak, asit maden drenajları ile yeraltı ve yüzey suları, Değirmen Deresi, Sarıçay ve Çanakkale halkının tek içme su kaynağı olan Atikhisar Barajı ağır metallerle zehirlenecektir.” Denildi.
Kazdağlarında AKP’nin maden talanı tüm hızıyla devam ediyor. Yüzde yetmişdokuzu madenlere ruhsatlı Kazdağlaerında Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı olan Atıkhisar Barajı yakınında altın ve gümüş madenciliğine izin verilmesi tepkilere yol açtı.
Kazdağları Ekoloji Platformu, Çanakkale Emek, Barış, Demokrasi Güçleri ve Çanakkale Belediyesi’nin ortak çağrısıyla bugün Çanakkale Belediyesi önünde Koza Altın tarafından altın gümüş madeni açılmak istenmesine karşı basın açıklaması yapıldı.

Ortak basın açıklamasını, Çanakkale Barosu Çevre Komisyonu Başkanı ve Kazdağları Ekoloji Platformu temsilcisi Av. Ali Aydın Çalıdağ okudu “Çanakkale ili Merkez ilçesi Serçiler ve Terziler köylerinde Koza Madencilik A. Ş. tarafından Karapınar Açık Ocak Altın-Gümüş Madeni, üçüncü kez yürütülen Çevre Etki değerlendirme (ÇED) süreci ile ısrarla açılmak istenilmektedir. Ne yazık ki geçtiğimiz hafta Ankara’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda yapılan İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında bizlerin sunduğu tüm haklı argümanlar yok sayılmış, Komisyon Başkanı tarafından Çanakkale Belediye Başkanımıza, “25 komisyon üyesinden 24’ünün projeye uygun görüş verdiği, 1 üyenin, yalnızca Çanakkale Belediyesinin olumsuz görüş verdiği, bu nedenle çoğunluk görüşü doğrultusunda ÇED Raporu’na onay çıkacağı” belirtilmiştir.
Karar Bakanlık Sayfalarında Henüz Yayınlanmadı
Haklı itirazlarımızın etkisi ile Karar Bakanlık sayfalarında henüz yayınlanamamıştır. Çanakkale Halkı olarak yükselteceğimiz mücadele ile içerde alınan bu kararı geri çevireceğiz! “ diyen Çalıdağ “Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı Atikhisar Barajı’na 1.400 metre mesafede, barajın orta ve uzun mesafe koruma alanları içerisinde de yer alan maden projesine Çanakkale halkı, doğa ve yaşam savunucuları, emek ve demokrasi güçleri ve pek tabii ki Çanakkale Belediyesi olarak geçit vermeyeceğiz!” açıklamasını verdi.
Çalıdağ Çanakkale halkı olarak, su toplama havzalarının, tüm yeraltı ve yüzey su varlıklarının metalik madenciliğin yaratacağı ağır metal kirliliği tehdidi karşısında, her seferinde “Madene Verecek Suyumuz Yok” itirazını yükselttiğini ve şimdi daha da yükselteceğini ifade ederek “Koza Madencilik AŞ’nin Terziler, Serçiler köylerinin hemen bitişiğinde, yaşam alanlarının yakınında gerçekleştirmek istediği Karapınar Açık Ocak Altın-Gümüş Madeni Projesi nedeniyle 93 hektar orman yok edilecek, 23 hektar tarım alanı ortadan kaldırılacak, şahıs arazileri kamulaştırılarak köylülerin yaşam alanları ve geçim kaynakları ellerinden alınacaktır! Yöre halkının yaşam hakkı gasp edilecektir.

Maden Hayata Geçerse Sular Zehirlenecek
Maden projesi hayata geçirildiği taktirde cehennem çukurları, ağır metal içeren pasa yığınları oluşacak, asit maden drenajları ile yeraltı ve yüzey suları, Değirmen Deresi, Sarıçay ve Çanakkale halkının tek içme su kaynağı olan Atikhisar Barajı ağır metallerle zehirlenecektir.” dedi.
Adalet Mücadelesine Su Yaşam Adalet Diyerek Katılacaklar
Ülkenin dört bir yanında, sokaklarda, milyonların yükselttiği “Hak Hukuk Adalet” arayışına kendilerinin de Çanakkale’den, Kazdağları’ndan “Su Yaşam Adalet” diyerek katılacaklarını belirten Çalıdağ! Çanakkale halkının, doğa ve yaşam savunucuları, emek ve demokrasi güçleri olarak önümüzdeki haftadan itibaren bu hak arayışımız için isyanlarını sokaklardan haykıracaklarını bildirdi. Çanakkale ilinin, kuraklık haritalarında, “çok yüksek oranda kuraklık yaşanan” illerden birisi olduğuna dikkat çeken Çalıdağ. İklim krizine bağlı bu kuraklığın ve yağış azlığının sonuçlarını hep birlikte yaşadıklarını %79’u madenciliğe ruhsatlı Kaz Dağları’nda, bir damla sularını bile madenciliğe feda etmeye tahammüllerin kalmadığını söyledi. İktidarla kol kola olan ve hatta Koza gibi Türkiye Varlık Fonu’na, yani doğrudan Saray’a bağlı olan maden şirketlerin, Kazdağları’nı yok etmek için hep birlikte seferber olmuş durumda olduklarını belirtti. Ve KEP olarak suyu ve yaşamlarını korumak ve adalet arayışı için seferber olacağımızı buradan ilan ettiklerini sözlerine ekledi. Bu kapsam da önümüzdeki günlerde köy köy, sokak sokak dolaşacaklarını, su buluşmaları, forumlar ve paneller düzenleyerek su haklarını savunacaklarını ifade etti ve adil olmayan, hakkaniyetten uzak, yasal mevzuatlara uymayan kararlar ile sularımızın şirketlere peşkeş çekilmesine ve şirket rantlarına kurban edilmesine asla izin vermeyeceklerini kaydetti.

Projenin Durdurulması İstendi
Çalıdağ KEP olarak ÇED’e uygun görüş veren kurumlara seslenerek “Atikhisar barajını koruması gerekirken uygun görüş veren DSİ’ye, projenin bitişiğinde arkeolojik sit alanları varken uygun görüş veren İl Kültür Müdürlüğü’ne, 93 hektar orman alanı ve 23 hektar tarım alanı yok edilirken uygun görüş veren İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne, proje alanında endemik türler varken uygun görüş veren Doğa Koruma ve Milli Parklar’a, ağır metal kirliliği tehdidi varken uygun görüş veren İl Sağlık Müdürlüğü’ne, Çevresel riskler varken uygun görüş veren Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne, açık ocak cehennem çukurları, pasa dağları oluşacakken uygun görüş veren İl Afet Müdürlüğü’ne, kamu yararı yerine şirket yararı gözeterek içme suyu kaynaklarının koruma alanında dahi maden ruhsatı veren Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne, Çanakkale halkının 10 bin imzasını görmezden gelerek bu projeye uygun kararı veren Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na, Çanakkale halkının sağlığını ve yararını gözetmeyen ve savunmayan iktidarın Çanakkale milletvekiline sesleniyoruz: Çanakkale halkını zehirleyemezsiniz! Bu vebalin altında kalmayın! Acilen kararlarınızdan geri dönün! Bu projeyi derhal iptal edin! “ dedi.
Açıklama sloganlarla sona erdi.